
“Bir gecede cahil kaldık” sloganıyla geçmişte olduğu gibi bugünde sağda solda konuşanlar Türk Latin alfabesine karşı olanların anlattıklarının aksine tarihi bir gerçekten bahsedeceğiz.
BU makalemizde Türkçenin 500 yıllık bir kitaptaki varlığından bahsedeceğiz!
Arap alfabesi aynı zamanda Kuran dili diye, Allah tarafından kutsandığını sanan tarih cellatları Arapça ve Farsça karışımı ile uydurulmuş saray dili Osmanlıca ile Türk dilinin tarumar edildiğinden hiç bahsetmezler her ne hikmetse!
Oysa 500 yıl önceki kitapta yazanları okuyabiliyor olduğunuzu gördükten sonra Arap alfabesini üstün görenlerden, Latin alfabesine geçişin önemini görüp; “iyi ki de geçiş yapmışız” diyenler çıkabilir.
Öyleyse başlayalım anlatmaya;
Kanuni Sultan Süleyman döneminde gerçekleşen Mohaç Muharebesi’ni hepiniz biliyorsunuzdur. Osmanlı’nın zaferi sonrasında Osmanlı’ya esir düşen Bartholomeo Georgieuiz adında biri tarihe inanılmaz bir eser bırakıyor! Kendi el yazısıyla yazdığı bu kitapta 11 yıl esir olarak kaldığı Osmanlı topraklarında konuşanlardan duyduğu sesleri Latin harfleriyle kaleme alıyor! Esaretten kurtulduktan sonra yazdıklarını iki kitap haline 1553 yılında Paris’te birleştiriyor. Eserin adı “De Turcarum Moribus” (Türklerin Davranışları)
O kitaptan bir kaç görsel paylaşacağız;

İşte kitapta geçen Türkçe ifadeler!
Bir iken beş on eyledim derdimi
Yaradandan istemişem yardımı
Terk eyledim zamanımı yurdumu
Ne eyleyim yenemedim aklımı…
500 yıl önce yazılmış bu metni rahatlıkla okuyabildiniz mi?

Selamın Aleyküm Sultanım
Selamın Aleyküm Baba
Selamın Aleyküm Ana
Aleyküm Selam Rahmetullah
Bu yazdıkları duyduklarını Latin harfleriyle metne dökmesiyle oluşuyor.
Eksiklikler ve devrik yapı o sebeple!

Bir Hristiyan ile Türk’ün aralarında yaptıkları sohbeti aktarıyor;
Handa (nereye) gidersen bre gavur?
İstanbul’a giderim Sultanım.
Ne işin var bu memlekette?
Bezirganlık (tüccarlık) ederim efendim, maslahatım (işim) var Anadolu’da.

+Ne haber sizin yerlerden?
-Hiç nesne bilmezim sana demeğe.
+Yoldaşın var mı seninle?
-Yok, yalnız geldim.
+Benimle gelir misin?
-Irakmıdır (uzak mıdır) senin otağın?

+Yakındır buradan göstereyim sana.
-Gel gösteriver Allah’ını seversen.
+Kalk içeri dur burda.
-Hangi taraftan der bilmezim.
+Sağ eline bak gün doğusuna
-Bir bu ev eser gibi görünür o mudur?

+Geleceksen odur yakın değil mi?
-Allah’a ısmarladık seni. Ben oraya gitmezem.
+Bre neden korkarsın? Niçin gelmezsin?
-Benim yolum ora değildir.
+Var git sağlığına eğer gelmezsen.

-gecen hayır olsun.
+akıbet hayır olsun ben kurtuldum çok şükür Allah’a… (k1)
500 yıl önce yazılmış bu metinleri okuyabildiniz mi?
Bu örneklerde de gördüğünüz gibi bundan 500 yıl önce halk kendi arasında net şekilde günümüzdeki gibi bir lehçe kullanmaktadır! Bugün adeta Arap – Osmanlı dili ve alfabesi fetişizmini doruklarında yaşayan art niyetli bir topluluk bu gerçeklikleri bildikleri nedense hasmane bir tutum sergileyerek gerçekleri sümen altı etmeye çalışmaktadır! Osmanlının, 1850 lerin sonundan itibaren 70 sene boyunca kendi alfabesi, Osmanlıca’dan kurtulmak için kurultay üzerine kurultay, kongre üzerine kongre düzenlediğini hiç anlatmadılar! Gerçekte ise 70 yıl +1 gecede ancak kurtulabilmişti Anadolu uyduruk saray Osmanlıcasından… Gerçeklerin ise bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi inatçı bir huyu vardır. Türkçemize sahip çıkalım!
DeğerIendirmemizi bir soru ile bitirelim;
Gerçek cahiller “bir gecede cahil kaldık!” diyenler midir?
Yorumcalar’dan…
___________________
Kaynak:
(k1) https://onedio.com/haber/tarihi-bir-kesif-500-yil-once-yazilan-latince-kitapta-turkce-yazitlar-ortaya-cikti-728257