Birleştirici Olmak Çok mu Zor !?

Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ile Parti genel başkanlığı arasındaki hassas dengeyi kuramamış olmalı ki; Twitter üzerinden paylaştığı talihsiz bu mesajı ile, Türk halkının yarından fazlasının siyasi görüş olarak kendine yakın bulup desteklediği siyasi partileri dışlayıcı ve düşmanmış gibi ima etmiş sanki.
Siyaseten ele aldığımızda, mesajında ima ettiği partilerin kararlı/kararsız tüm seçmenini bir araya getirip birleştirecek ve AKPartisine karşı blok oy tepkisi olacak dönecektir.

Seçmenin; ‘AKP’li adaylar kazanacağına en güçlü diğer aday kazansın’ diyebileceği yöne doğruda evrilebilir oyları. Yani, Erdoğan’ın taktiksel bu manevrasından partisinin ve ittifakının zarar görebileceği ihtimali kuvvetlidir.

Erdoğan’ın yanlışlarının en büyüğü belediye seçimlerine müdahil olmasıdır!

Diğeri de, yeni anayasanın yasalaşması sürecinde kendisine yapılan iyi niyetli tüm tavsiyelere rağmen, tarafsız olmayı tercih etmek yerine, ısrarla AKPartili cumhurbaşkanı olmayı önceleyerek taraflı olmayı seçmiş olmasıdır.

Cumhurbaşkanın tarafsız olması ilkesi, Erdoğan’ın siyasi yaklaşımları yüzünden kağıt üzerinde yazılı kalmıştır.

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. yılına 4 kala, Cumhuriyet tarihinde hiçbir Cumhurbaşkanının böyle bir söz söylediğini ne okuduk ne de duyduk. 12 Eylül ihtilalini yapan askeri cuntanın 3 yıllık astığı astık, kestiği kestik sıkıyönetiminde bile böyle bir söz söylediğini ne okuduk ne de duyduk.

Sayın Erdoğan, mitinglerinde bu minvalde sözler söylerken; “böyle polemikler siyasetin doğasında var. Bugün böyle söyler, seçimden sonra unutulur ve geçer gider” deniliyor genelde. Ama bunu, künyesinde Cumhurbaşkanı yazan resmi Twitter hesabında yazılı mesaj olarak bizzat paylaşarak kayıt altına alması hiçbir zaman unutulmayacaktır.

Kendisi bu dünyadan göçüp gittiğinde bile torunlarımız bunu okullarda tarih dersinde mutlaka okuyacaklardır.

Erdoğan; hem kendine, hem partisine ve seçmenine, hemde bu millete yazık etmektedir.
Bu millete yazık oluyor. Bunları yazarken bile gerçekten çok üzülüyorum.

Bundan sonra yapacak tek şey var!

Demokratik yoldan meşru seçimle işbaşına gelen hükümet birleştirici ve toparlayıcı olmuyorsa; insani ve İslami olan çözüm elbette vardır. Toplumsal barışın yeniden tesis edilmesi için, insani değerleri önceleyen ve birleştirici olmayı vadeden liyakat sahibi yeni bir isimle demokratik meşru seçimlerle değiştirmektir çözüm.

Allah ömür verirse, 20 yıl sonra torunlarıma Türkiye’nin son 17 yılı (2002-2019) ve sonrasındaki belirsiz siyasi süreci anlattığımda torunlarımın; “ya dede amma da salladın ha.. Öyle şey mi olurmuş!” demesinden şimdiden endişe etmiyor da değilim.

Vesselam[s.ö]
Sadi ÖZGÜL

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir