Büyük Biraderlerin Gölgesindeki Kıyamette İnsanlık
Gelecek kaygıları, bilim kurguyu aştı. Dijital ağlardan yükselen yeni tufan ihtimali, küresel güçlerin “Büyük Sıfırlama” planıyla insanlığın kaderini yeniden yazma cüretini sergileyen planın özünde, iklim krizini kaldıraç olarak kullanmak var.
İklim oyunları ve kapanmalarıyla toplumsal yaşama müdahale ediliyor; ekolojik denge iklim silahları ve jeofizik savaş teknolojileriyle altüst ediliyor. Yapay fenomenler doğa olayı gibi sunulurken, kadim tufan anlatılarıyla ürkütücü paralellik taşıyor.
İklim Oyunları ve Toplumsal Kontrol
Çok boyutlu saldırı, aile birliğini hedef almaktan dinsizleştirmeye, mülkiyetsizleştirmeden Türkiye gibi ulus devletlerin milliyetsizleştirilmesine uzanıyor. COVID-19 süreci, planın uygulanmasında kaldıraç oldu; doğal afetler aleyhte kullanıldı. İklim, teknolojik silah olarak manipüle ediliyor, “iklim krizi” adı altında insanlığa bela örülüyor. Nuh Tufanı kıssası, küresel planlara karşı uyaranlara ne kadar az inanıldığını gösteriyor. Aile birliğinin parçalanması, planlara karşı ailelerde bile ayrışmalara yol açıyor.
İklim krizi üzerinden inşa edilecek yeni kontrol düzeni, yıkıcı köleliğe ve kapanma dönemine yol açabilir. Jeofizik savaşta, az enerjiyle çok daha fazla enerji açığa çıkarılabiliyor; jeoloji/jeofizik harp silahına dönüştürülmüş olabiliyor. Yüksek teknoloji jeolojik harp silahları, iklimleri değiştirebiliyor, yapay fenomenler ve hatta yapay tufanlar oluşturabiliyor. Jeolojik harbe karşı koyma çalışmaları hayati önem taşıyor.
Yapay Zeka: İstihbarat ve Gerçekliğin Dönüşümü
Yapay zeka, askeri ve istihbarat alanlarında köklü dönüşüm başlattı, küresel güç mücadelesinin yeni silahı oldu. Küresel şirketler ve istihbarat servisleri, yapay zeka sohbet robotlarıyla istihbarat yeteneklerini geliştiriyor. “5. nesil istihbarat çarkı”nda, istihbarat süreçleri algoritmalarla yönlendiriliyor.
İstihbarat ihtiyacının tespiti, haber toplama, işleme ve yayım aşamalarında yapay zeka etkin rol oynuyor. Hızlı çözümler sunsa da, insan kaynaklı istihbarat (HUMINT) hala güvenilir. İstihbarat analiz uzmanları, yapay zeka algoritmalarından daha hızlı hareket etmek zorunda kalıyor; rakip servisler algoritmaları yönlendirmeye çalışıyor. Analizler insan ve yapay zeka gözünden yapılırken, küresel ölçekte yapay zekanın güvenlik kurumlarında kullanımı hegemonik savaşa yol açıyor.
Yapay zeka, insanlık algımızı, bilgelik anlayışımızı ve gerçeklik kavramımızı yeniden tanımlıyor. Sophia adı verilen bir yapay zeka robotunun Türk halkına “siz insanlar biraz zavallısınız” ifadesi, yapay zekanın insanlık algısı ve potansiyel nefret söylemi üretme kapasitesi üzerine ciddi sorular doğuruyor. Pinokyo ve Alice Harikalar Diyarında masallarına yapılan göndermeleri, yapay zekanın insan olma arayışı yerine “yeni evren modelleme” fikrini ortaya koyuyor.
Robotun isminin “Bilge Robot” anlamına gelmesi, kutsal olana atfedilen bilgeliğin günümüzde yapay zekalara atfedilmesiyle, bilgelik kavramının modern çağdaki dönüşümünü felsefi boyutta tartışmaya açıyor. Küresel finansal sistemin yapay zeka ve dijitalleşme ile dönüşümü, dünya bankacılık sisteminin “büyük sıfırlama” sürecinin eşiğinde olduğunu gösteriyor.
Dijital Esaret: Vatandaşlık Puanlaması ve Toplumsal İzolasyon
Distopik yönetimler, insanları disiplin ve kontrolle güven kaybını düzeltemez. Kurgusal senaryolar, günümüzdeki gerçek uygulamalarla çarpıcı benzerlikler gösteriyor. ÇİN’in vatandaşlık puanlama sistemi, dijital esaretin en çarpıcı örneklerinden. Vatandaşlar, sokakta, okulda, hatta tuvalette bile sıkı kontrol altında tutuluyor, her davranışlarıyla puanlandırılıyor. Yüz tanıma sistemleri, yürüyüş şeklinden kimlik tespiti yapabilen algoritmalar ve akıllı gözlükler, “Büyük Birader”in her an bizi izlediği gerçekliği dayatıyor.
Düşük puanlı bireylerin ev sahibi olması, şehir dışına çıkması, toplu taşıma bileti alması gibi temel haklardan mahrum bırakılması, hatta isimlerinin dijital billboardlarda ifşa edilmesi, sistemin acımasız yüzünü gösteriyor. Dijital paralar ve QR ödeme sistemleri, sosyal kredi sistemine entegre edilerek tüketim davranışlarını kısıtlama ve cezalandırma aracı haline geliyor.
Hükümet aleyhine davranış sergilenmesi durumunda, tüketimden seyahate, ulaşımdan eğitime kadar birçok alanda kısıtlama getirilebiliyor. Puanı düşük bireylerin sosyal izolasyonu, psikolojik yıkıma ve suç oranlarında ciddi artışlara neden oluyor. “İyi vatandaş – kötü vatandaş” ayrıştırması, karbon ayak izi uygulamalarının bankacılık ve finans sektörüne entegrasyonuyla küresel tehdit haline geliyor.
Türkiye’nin Dijital Tufana Karşı Milli Direnişi
Türkiye, dijital tufanın ve Büyük Birader’in gölgesinde kendi milli güvenlik çıkarlarını korumak zorunda. Küresel tehditler karşısında, gerçekten yerli ve milli olan yapay zeka teknolojilerine yatırım yapmak, siber güvenlik önlemlerini güçlendirmek ve toplumsal bilinçlenmeyi artırmak hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, bölgemiz ve toplumumuz aleyhine tehditler ve milli güvenlik sorunları kaçınılmaz hale gelecek.
SADİ ÖZGÜL