Erdoğan’ın Duyunu Umumiyesi

Türkiye Varlık Fonu (TVF) kurulurken; “Duyunu umumiye yeniden kuruluyor” dediğimizde; “Olur mu canım öyle şey. Gelecek nesiller için tasarruf bu…” deniyordu.

Duyunu Umumiye yi yeniden kurdukları takdirde tıpkı geçmişte Osmanlı’nın çöküşü gibi, ülkemizi ekonomik olarak tamamen çökertecekleri BEKA sorunu yaşatarak, bu duruma sokacaklarını ve cehennem hayatı yaşatacakları için; “cehenneme bilet alıyorsunuz.!.” diye uyarılar yapmaya devam ederken Rus Kızıl Ordu Korosunun bol bol nakarat olarak söylediyi “kalinka” sözü gibi, hep birlikte koro halinde bize; “Felaket tellallığı yapıyorsunuz“ diye çamur atmalarına rağmen bunları yazarak anlatmaktan hiç vazgeçmedik.

Türkiye Varlık Fonunun amacını tekrar tekrar anlatmaya gerek yok!
Çünkü TVF üzerine çok şeyler yazıldı çizildi. Ama yönetim kurulu başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olduğu TVF’nin, Yeni Duyunu Umumiye olduğu iddiamızın, TVF’nin resmi gazete yayınlanarak şatışa çıkarılması ile bir kez daha doğru olduğunu göstermiştir.[1] [2]

Türkiye varlık fonu’nun satışa çıkarılması ne anlama geliyor ?
Varlık fonuna devredilen ya da bundan sonra devredilecek olan milli servet niteliğindeki devlete ait kurum, kuruluş ve şirketlerin/gayrimenküllerin neredeyse tamamına dayalı olarak, satışa çıkarılmasının veya küresel faizci finans elitlerine borçlanılarak ipotek verilmesinin önünü açmışlardır.

Daha önce bunu yapamıyorlardı. Ama şimdi fonun üçte birini baz alarak borçlanabilirler. Bu değişiklik ise, TC Hazinesinin yüksek faizle bile borç para/kredi bulamadığını da göstermektedir.

Yani bundan sonra, muhafazakar demokrat ve faizci hükümetimiz dünyanın en yüksek faizini vermesine rağmen, borç para bulmak için daha fazla taviz vereceklerdir maalesef.

Peki bu durumdan çıkabilecek esas sorun nedir?
Borç geri ödenemediği takdirde; “Eyy Avrupa… Eyy Amerika… Varlıklarımıza el koyamayacaksınız!” diye, Türkiye’nin 81 vilayetinin şehir merkezlerinde mitingler düzenleseniz de, alacaklılar Türkiye Varlık Fonundaki ilgili varlığa ipotek karşılığında el koyup, kamu şirketleri ile kurumlarının ve kuruluşlarının yeni sahipleri olacaklardır.

Bu gidişatla borçlar ödenemez… Ödenemeyecek.
Esas sorun da işte budur.

Peki bu sorunun temelinde yatan ana nedeni nedir ?
Daha önce de söyledik yine söylüyoruz!
Mevcut ekonomimizde uygulanan faize ve borca dayalı para sistemi temelli ekonomi modelidir.

Belki bizi haksız çıkaracak işler yaparlar diye hala belliyoruz. Ama nerdeee onlarda o feraset! o kabiliyet! o liyakat!

Hala bir çözüm olduğunu bilin!
Ama dünya da çökmek üzere olan faize ve borca dayalı mevcut ortodoks temelli ekonomi programlarıyla bu işler çözülmez!

Çözüm nasıl olacak?
Önce önerdiğimiz “taban ekonomisi” modelini öğrenmek için Erdoğan ve Ekonomi Yönetiminin kapımızı çalmaktan başka çareleri yok! Çünkü deniz bitti !

Yoksa; üzülerek de olsa şunu ifade etmek isterim;
1881 yılında kurulan ve Osmanlının çöküşünü hızlandıran ilk Duyunu Umumiye için nasıl; “Abdülhamid’in Duyunu Umumiyesi” denilmişse; yukarıda bahsedilen teknik detayları da dikkate aldığımızda, Türkiye Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılına 4 kala vuku bulmasına kesin gözle baktığımız ve Türkiye Cumhuriyetinin 100 yılını tamamlamadan çöküşüne sebep olmasından endişe ettiğimiz ve büyük kaygı duyduğumuz, II.Duyunu Umumiye için ise; “Erdoğan’ın Duyunu Umumiyesi” denilecektir.

Bunun denilmemesi için gelin, hep birlikte bu problemi çözelim !


Vesselam[s.ö]
Sadi ÖZGÜL

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir