Gazze: Küresel Şeytanların Laboratuvarı, İnsanlığın İhaneti!

Hamas’ın Gazze Yönetiminden Feragat Etmesinin Arkasında Stratejik Hesaplar mı Var?

Ortadoğu’nun kanayan yarası Gazze, basit bir coğrafya parçası değil, küresel güçlerin ve ideolojik çatışmaların acımasız laboratuvarıdır. Mısır’da Hamas-Gazze ve İsrail arasında imzalanan ve Hamas’ın Gazze yönetiminden feragat etmesini öngören anlaşma, bölgedeki derin ve ince stratejik hesapların perdesini aralamaktadır.

Gazze’de dökülen her damla kan, bölgemizin ve insanlığın geleceğine dair karanlık hesaplarıın olduğunu göstermektedir. Bu, sıradan bir çatışma değil, çok daha büyük oyunların bir parçasıdır.

İsrail’in Toprak Hırsı ve İnsanlık Dışı Politikaları: Katliamın Acımasız Yüzü!

İsrail’in askeri saldırıları, basit güvenlik kaygılarının çok ötesine geçmektedir. Kökleri derinlere inen yayılmacılık ve toprak hırsı, her eylemde kendini göstermektedir. 1948 ve 1967 öncesindeki katliamlar, bugünkü saldırıların sadece savunma refleksi olmadığını kanıtlamaktadır. İsrail, daha çok toprak ve Yahudi yerleşimcilere yer açmak için bahaneler üretip katliamlar yapmaktadır.

Filistinlilere yönelik “hayvanlarla savaşıyoruz” ifadeleri, insanlık dışı zihniyetin dışa vurumudur. Hastanelere kalplerinden ve kafalarından tek kurşunla vurulmuş çocukların getirilmesi, bu acımasız yüzü gözler önüne sermektedir. İsrail’in eylemleri, uluslararası hukuku hiçe sayan yayılmacılıktır.

Hamas’ın Çelişkili Kimliği: Direnişin Gölgesinde Kirli Pazarlıklar mı Var?

Hamas’ın kimliği, Gazze çatışmasının en karmaşık boyutlarından biridir. Bazıları için “İslamcı terör örgütü” olan Hamas, diğerleri için “direniş hareketi” olarak görülmektedir. Ancak gerçekler farklıdır. Hamas, bölgesel ve küresel siyasetteki konumuyla, eylemlerinin ardındaki karmaşık ilişkileri gözler önüne sermektedir. Son günlerde analistlerin “amaç değil araç” olduğu ve “kendine verilen misyonu yerine getirdiği, sahneyi terk ettiği” iddiaları, örgütün dış güçler tarafından kullanıldığı algısını güçlendirmektedir.

Hatta Gazze’nin gelecekte “Gazze Riveria “ projesi ile “otel, kumarhane, batakhane” gibi yapılaşmalarla dolacağı ve 7 Ekim saldırısının asıl amacının bu olduğuna dair teoriler, stratejik kullanımın derinliğini düşündürmektedir.

Hamas’ın Katar ve Türkiye gibi ülkeler tarafından desteklendiği, merkezinin Katar’da olduğu ve bu ülkelerin ABD müttefiki olduğu bilgileri, örgütün finansal ve siyasi bağlarındaki şüpheyi artırmaktadır. Geçmişte stratejistlerin “Para kesilirse Hamas da biter” öngörüsü, Hamas‘ın eylemlerinin ideolojik olmaktan ziyade finansal motivasyonlarla gerçekleştiği şüphesini pekiştirmektedir. Katar’ın Hamas’ı desteklediği için vurulduğu ve “pabuç pahalı” olduğu için desteğini çektiği ve Hamas’ın bu yüzden bittiği iddiası, dış kontrol anlatısını destekleyen bir başka nedendir!

Radikal Siyasal İslamcıların İdeolojik Çıkmazı ve Pragmatik Dönüşümün Sinyalleri: Diz Çöken İdeoloji!

Ortadoğu’lu Radikal Siyasal İslamcıların Gazze’deki “haysiyet kırıcı genel yenilgileri”, ideolojinin askeri ve siyasi başarısızlıklarına işaret etmektedir. 1948’den beri beş kez saldırıp beşinde de yenilmeleri, hareketin stratejik yetersizliğini gözler önüne sermektedir. Hamas’ın son anlaşma ile İsrail’i tanıdığı için diz çökmesiyle destekçilerinin de aynı yolu izleyeceği ve sopayı görünce 180 derece değişeceği öngörüleri, Ortadoğu’lu Siyasal İslamcıların ideolojik tutarsızlığına ve pragmatik dönüşümlerine odaklanmaktadır.

Katar’ın destek verdiği El Cezire’nin üst düzey yöneticilerinin kovulmaya başlanması, bunun “ABD’nin Ortadoğulu Radikal Siyasal İslamcılara giden hortumları kesmesi” anlamına gelmektedir. Bu durum, Radikal Siyasal İslam’ın bölgesel finansal ve medya desteklerinin kesilmesiyle karşılaşabileceği dönüşümleri işaret etmektedir.

Çatışmanın geleceğine dair diplomatik çözümler ve yeniden inşa senaryoları, umut ve şüphe arasında gidip gelmektedir. Hamas yetkilisinin Gazze yönetiminde yer almayacağı ve “tam bir esneklik gösterdikleri” açıklaması, Gazze’nin geleceğine dair önemli ipuçları sunmaktadır.

Türkiye’ye Yansımalar: Milli Güvenlik ve Bölgesel İstikrar Tehdit Altında!

Gazze’deki gelişmeler, Türkiye’nin milli güvenliği ve bölgesel istikrarı üzerinde doğrudan etkilere sahiptir. Ortadoğu’daki Radikal Siyasal İslamcı hareketlerin yenilgileri ve ideolojik dönüşümleri, Türkiye’deki benzer yapıları da etkileyecektir. Bölgedeki karmaşık operasyonel planlar ve dış güçlerin müdahaleleri, Türkiye’nin kendi çıkarlarını korumak adına daha dikkatli ve stratejik adımlar atmasını zorunlu kılmaktadır. Türkiye’nin Ortadoğu politikasını yeniden gözden geçirmesi ve milli güvenlik önceliklerini daha net belirlemesi gerekmektedir.

Gizli Operasyonlar ve İnsanlığın Kaderi Üzerindeki Gölge:

Sonuç olarak; Gazze’deki çatışma, sadece görünen yüzüyle değil, perde arkasındaki gizli operasyonlar ve çok katmanlı karmaşık planlarla da şekillenmektedir. Dünya siyasetinde hiçbir şey tesadüf olmayacağına göre, olayların ardında daha büyük senaryolar yatmaktadır ve stratejik planlar doğrultusunda manipülasyonlar yapılmaktadır. Bu nedenle, her birimizin karanlık oyunun farkında olması ve kendi geleceğimiz için harekete geçmesi elzemdir.

SADİ ÖZGÜL

Yazar