Türkiye’de kazandığınız 1 aylık maaşınızın 500 lirasını ayırıp, Avrupa’ya gidip 9000 Euro olarak bozdurmak isterdiniz mutlaka…
Şayet Türkiye’de kazandığınız asgari ücret olan 6 bin 500 liranın 500 lirasını ayırıp Avrupa’ya gidip 9000 Euro olarak bozdurup krallar gibi tatil yapsaydınız, oradaki Türklere parmak sallayarak; “Almanya’nın kıymetini bilin… Nankörlük etmeyin” derdiniz. Vatanın kıymetini para ile ölçmeye başlarsan, kur ve parite farkı kadar vatansever olursun.
Böyle düşünen gurbetçilere tavsiyemiz şudur;
Kendilerini Avrupa medeniyetinden, Türkiye’dekileri ise daha alt medeniyet olan Ortadoğu medeniyetindeymiş gibi görme yanılgısına asla düşmemeleridir. Bu durumda tuhaf bir ruh haliyle Türkiye’yi alt grub standartlarına göre gayet iyi durumda düşünmeye başlıyorlar.
Gurbetçilerde; “Biz Avrupa standartlarına göre çok iyi değiliz ama Türkiye’dekiler Ortadoğu standartlarına göre gayet iyi durumdalar” gibisinden tuhaf bir kafa yapısı var. Üstüne kur farkı sayesinde paraları Türkiye’de 18 kat ve üstüne doğru değerlenince ülkeyi cennet sanmaya başlıyorlar. Temel sorunları budur.
Halbuki bir temel gerçeği unutuyorlar:
Gurbetçiler kendilerini Avrupa medeniyetinin asli unsuru olarak görmesinler. Türkiye olmasa, Avrupa’daki Türklerin yaşantılarında çok şey değişir. Çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Türkiye’nin varlığı onların teminatıdır.
Bu nedenle, sadece iki kuşak önce oraya yerleşmek ve Almanya vatandaşı olmak, gurbetçilere Türkiye’ye tepeden bakma, züğürt tesellisinde bulunma ve marabasına hitap eden köy ağası havasında ahkam kesme haddini vermez. Türkiye, kendisini Avrupa standartlarına göre kıyas ettiğinde çok geridedir ve bundan rahatsızdır. Avrupa’yı yetişmek hatta geçmek istiyoruz.
Peki, öyleyse kendimizi neden Ortadoğu’yla kıyaslayıp halimize şükredelim?
Bizi Ortadoğu liginde gören gurbetçiler bazı şeyleri unutmuş belli ki…
Ayrıca vatanseverlik, sınır kapısından girerken ve çıkarkan bayrağa bakıp hüzünlü cümleler kurmakla olmaz.
2019’de yürürlüğe giren düzenleme ile gurbetçilerin Türkiye’de değerlendirdiği paraları Avrupa tarafından vergisel incelemeye alınmaya başlandı. Böyle olunca işler değişti. Gurbetçilerin Türkiye’de değerlendireceği paralar nedeniyle Türkiye tarafından Avrupa’ya bilgi verilecek. Avrupa da duruma göre vergisel işlem yapacak.
Hal böyle olunca gurbetçilerin Türkiye’ye para getirmek yerine para çıkarmaya yöneldiği iddia edildi.
Bunu da biz söylemiyoruz. Almanya merkezli Türkiye Araştırmalar Kurumu eski başkanı ve Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen söylüyor:
Gurbetçilerden artık para girişi yok. Olanı da yurt dışına çıkarmaya çalışıyor.
Gurbetçilerimiz Türkiye’nin Avrupa standartlarını yakalamasını hatta geçmesini hayal etmeliler. Avrupa standartlarını en iyi onlar görüyor, onlar yaşıyor. Aradaki farkı anlatıp Türkiye’nin ileri gitmesi gerektiğinden bahsetsinler.
Hatta mümkünse dövizlerini Türkiye’de değerlendirebilirler. Bunun için kârlı oran beklememeliler. Zira kâra yabancı yatırımcı bakar. Gurbetçilerimiz bu vatanın hasretiyle yanıp tutuştuklarına göre paralarını vatanlarında değerlendirirlerse, bu sıkışık dönemde çok makbule geçer.
Bu konuda yazacak ve konuşacak ve yazacak çok şey var aslında ama bu kadarı pek çok şeyi anlatıyor diye düşünüyoruz.
Üstüne basa basa şunu ifade edelim:
Tüm gurbetçilerimize genelleme yapmıyoruz.
Farklı düşünenler olduğunu biliyoruz.
Bizide zaten en iyi onlar anlayacaktır.
• • •
Yorumcalar’dan…