
Türkiye genelinde doğal bulut oluşumuna müsaade edilmeden uçaklar tarafından yoğun kimyasal spreyleme yapılıyor.
İstanbul ise bunlara en yoğun olarak maruz kalan şehirlerden bir tanesi.
Hava Forum Platformları ise bunu “Afrika Tozu, Suriye Tozu, Yunanistan Bulut Kütlesi” diye insanlara yapay bir oluşumu doğalmış gibi lanse etmeye devam ediyor. Şuan dünya gündeminden savaş haberleri düşmüyorken bu durumu fırsat bilip gökyüzünde belki de en yoğun kimyasal spreyleme gerçekleştirilmektedir.
Migren, baş ağrıları, sinir, stres, boğaz yanmaları, göz kuruluğu ve kaşıntıları, mide bulantıları vb. her bir semptomun sebebi ne lanse edilen lodostur, ne de bahsettikleri tozlardır. Lodos burada bir kulp olarak kullanılıp, kimyasal spreylemenin solunması sonucunda insanlarda oluşan belirtileri bu şekilde üstünü örtmekteler…
Paris İklim Anlaşması adı altında yürütülenler insanlık suçudur.
Gökyüzüne başınızı kaldırıp görmüş olduğunuz bulutların neredeyse tamamı asla doğal oluşum olmayıp yüksek irtifada uçakların ardında bıraktığı kimyasal izlerin yayılması ve uzun süre kaldıktan sonra kaybolmaması sonucu oluşturulmuştur. Ağır metal partikülleri içeren bu yapay bulut katmanı yüzünden doğal bulutlar oluşmadığı için anormal hava olayları yaşamakta doğal yağışlar alamamaktayız. Sosyal Medya da ise birçok Hava Forum adıyla ortaya çıkan piyonlar ise ülkemizde insanların bu duruma uyanmaması için açılmış sayfalardır.
Hükümetler kendi ülkelerinde gökyüzünde gerçekleştirilen olaya göz yummaları “Yeni Dünya Düzenini” kabul etmiş olmalarından ve Paris İklim Anlaşmalarını uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Bugün bile sürekli kuraklık ile ilgili paylaşımlar yapılıyor. Sadece ülkemizde değil dünyanın bir çok yerinden anormal hava olaylarına dair görüntüler geliyor. Kimyasal Spreyleme sonucu oluşturulan yapay bulut kütleleri yüzünden anormal iklim olayları yaşanmaktadır.
29 Ekime kadar olan süreçte Türkiye’nin her yerinde yoğun uçak izlerine, bu izlerin yayılması ve gökyüzünde geniş çaplı alanlara yayılmasıyla oluşan yapay bulut kütleleri gözlemlenmiştir. 29 Ekim de ise İstanbul da belki de tarihin en yoğun kimyasal spreylemesi gerçekleştirilmiştir. O gün bir sürü uçuş gösterileri, drone gösterileri varken ve insanların dikkati gökyüzünde olmasına rağmen, göstere göstere bir insanlık suçunu gerçekleştirdiler.
Konunun ifşa olmasından sonra, sosyal medyada faaliyet gösteren hava forum sayfaları çok fazla takipçi kaybetmiş olup, bir çok insanımız nihayet gerçeğin farkına varmıştır. Fakat 29 Ekim’de meteoroloji konuları haricinde Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk’e dair videolar paylaşarak sayfalarına tekrar takipçi kazandırıp hemen ertesi gün yeniden kimyasal spreyleme kaynaklı olayların üstünü örtemeyi amaçlayan paylaşımlarına devam etmişlerdir.
29 Ekim sonrası havanın aniden bozması doğal bir oluşum olmayan Ekim ayının ortalarından bu güne kadar gökyüzünde biriken yapay bulut kütlesinin eseridir.

Şimdi ise aniden havanın bozacağı, aniden soğuyacağı, yağışların ve ardından yoğun kar yağışlarının geleceği haberleri paylaşmaya başladılar bile… Böyle yaparak yapay bulut kütlesinin sebep olduğu ve doğal yağışlar alamayan barajlardaki seviyenin gelecek olan yağışlarla artacağını bildirip yine daha yoğun kimyasal spreylemelerin önünü açmış olacaklardır.
Bu süreçte savaş haberlerinin yanı sıra yeni varyant, virüs haberlerini de korku pompalamak amaçlı tekrar ortaya atabilirler mi?
Neden olmasın!!
Çünkü yine zehirli bir hava solunacağından, kimyasal yağışlardan ve dolayı içme sularına da ağır metal partiküllerinin karışması ile bir çok insan bazı semptomlar gösterebilir bu semptomları da yeni virüs diye lanse edebilirler tıpkı 2019’dan bu yana uyguladıkları gibi…
Değerli okuyucular;
Son zamanlarda gökyüzünde çok fazla manyetik frekans izlerine de rastlanmaktadır. 2023 yılı sonuna kadar bir çok bölgeden sismik hareketliliklere dair haberler gelebilir. Ülkemiz öyle yoğun kimyasal spreylemeye maruz kaldı ki oluşan yapay tabaka ile zemin arasında depreme sebep olabilecek ileri düzeyde manyetik frekans uygulayabilirler. Son zamanlarda bir çok insanın hissettiği huzursuzluk, yoğun kulak çınlamaları, ani yüksek sesler duymaları, negatif enerjiler bu frekans saldırılarından kaynaklanmaktadır.
İnsanlık uyandıkça, epifiz bezleri daha fazla aktif oldukça uyanışı ve insanlığın bilinç yükselişi gerçekleşir. İşte bunu engellemek amaçlı kimyasal spreylemenin yanında manyetik frekansın da dozunu arttırıyorlar. Oluşan negatif enerji ile epifiz bezleri köreltilerek insanlığın bazı gerçeklerin farkına varması engellenmiş oluyorlar.
Bu satırları okuduğunuzda artık kimlerin nereye hizmet ettiğini az çok daha iyi anlayacağınızı umuyoruz.
Hava Forum gibi sayfaların insanlarla dalga geçer gibi yaptıkları paylaşımların farkına varmak ve gökyüzünde gerçekleştirilen insanlık suçunun son bulması için gökyüzünü daha dikkatli inceleyin. Ama sizi siz olun sanal dünyanın içerisinde yapılan paylaşımlara değil, kafanızı sanal dünyadan kaldırıp kendi gözlerinizle gökyüzüne bakın ve gerçeği görün…
Kimyasal spreyleme konusunda bilgilendirici ve uyarıcı paylaşım yapmaktayız.
Dünya üzerinde oynanan bu kirli oyun son bulabilirse dünyamız doğal döngü sürecine girecektir. Bu sayede insanlar daha sağlıklı, mevsimler daha normal hale gelecektir. Kasıtlı olarak dünyanın kıyamete zorlandığının artık uyanan insanlar farkında. Çok geç olmadan geri kalan insanlığın da gerçeği bilmesi gerekmektedir.
Chemtrails yani kimyasal spreyleme daha geç olmadan acilen son bulması, durdurulması bu olayı doğal lanse edenlerin ve böylesine tehlikeli bir insanlık suçuna ortak olanların yargılanması gerekmektedir.
Uyanmanız ve gerçeği daha net görebilmeniz dileklerimizle…
Yorumcalar’dan…