Ekonomist Yunus Ekşi, muhalefet partilerinin faize bakışını değerlendirdiği yeni videosu yayınlandıktan bir gün sonra beni aradı. Milli Görüşü temsil ettiğinde ısrarcı olan Saadet Partisinin ekonomi programı ve bu programdaki faiz politikaları hakkında görüşlerimi sordu.
Kendisine şu açıklamayı yaptım.
Saadet Partisi, kürsülerde faiz karşıtlığı, söylemlerinden öteye geçememişti. Faizin kaldırılması için mücadelelerinde mecliste en azından bir tek sesi olsun istiyorlardı. Yıllar sonra bu arzuları gerçekleşti.
İlk ses mecliste duyuldu. Saadet’in milletvekili Abdulkadir Karaduman beyefendi 2020 bütçe görüşmelerinde, bütçe tasarısı aleyhine yaptığı kısa meclis konuşmasında; faizin Allah katındaki haramlardan bahsedip sonrasında da devlet bütçesine verdiği zararlardan bahsetti.
Ama yerinde ve zamanında yaptığı, meclis zabıtlarına da giren konuşması sonrasında Saadet Partisi faiz aleyhine Türkiye çapında, faaliyet/kampanya startı verip bilinçlendirme kampanyaları yürütmesi gerekirken, bunu yapamadığı gibi, faizin kaldırılması hakkında meclis başkanlığına herhangi bir resmi önerge başvurusunda bulunmamıştır.
Hatta çok ilginç ki, bir süre sonra Saadetliler vekil Karaduman’ın konuşmasının meclise bir önerge olarak sunulduğunu bile sanma yanlışına düşmüşlerdi.
Bununda böyle sanılmasının nedeni, Saadet’in içindeki bir grubun bu yönde yaptığı propaganda çalışmasının neticesidir.
Bütün bunları da şu sebebe bağlıyorum.
Zaten böyle bir önerge vermiş olsalardı, Saadet Partisinin ekonomi programının temel alt yapısında yeni bir değersayımı ile ne faizi tamamen kaldıracak güncel bir sistem çalışması olmadığı gibi, nede faizsiz bir ekonomik sistemi yeniden dizayn edip, kurup besleyip sonrasında da yürütecek bilimsel sistem çalışmasının olmadığı da ortaya çıkardı.
Hatta bir büyük risk daha var!
Saadet’in Erbakan öncesi parti programında var olan “faizi kaldıracağız” ifadelerinin, son parti programından kaldırdıklarının ortaya çıkma olasılığı Saadet Partisi açısından riskidir. Bu ortaya çıktığında ise, ağızlarıyla faize karşıyız kuşu da tutsalar faize karşı olduklarına artık kimse inanmaz. Sadece bu iki gerçeğin ortaya çıkabilme ihtimali onlar için en büyük handikaptır.
Burada Sadet’in faize bakışı evrildi mi? diye bir soru gelebilir aklınıza…
Saadettin faiz karşıtlığı “faize karşıyız” diye diye devşirilip evrilme süreci, parti programından “faizi kaldıracağız” cümlesini kaldırmakla zirveye ulaşmıştır.
Bu durumda Saadet’in faiz karşıtlığı da dudak tiryakiliğinden öteye geçemeyecektir.
Saadet’in üzerinde bu kadar durmanın sebeplerinden biri de “faiz haramdır karşıyız, iktidara gelirsek kaldıracağız” deyip söylemden öteye geçip, her alanda gerçekçi bir çalışma yapmamasından ve halkın önüne bir şey koyamamasından kaynaklanmaktadır.
Diğer partilerin hepsi faizcidirler.
Diğer partilerin tamamı faizcidirler ve faizin devamından yana oldukları için onlar hakkında daha önce de çok şeyler yazıldı ve çizildi. Bilinen aynı şeyleri tekrar söylemeye gerek yok…”
Corona virüs salgını ortadan kalktıktan sonra Saadet Partisinin ekonomik programının artılarını ve eksilerini tekrar konuşmak üzere vedalaşıp sohbetimizi sonlandırdık.
Bakalım bir bir sonraki sohbetimizde Saadet Partisi ekonomi programı ile ilgili hangi konuda konuşacağız. Şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum yapacağımız yeni sohbeti.
…
Ekonomist Yunus Ekşi; “Saadet Partisi tam bir facia” diyerek devam ettiği video konuşmasında, Mecliste temsil edilen muhalefet partilerinden Saadet Partisi, İyi Parti, Büyük Birlik Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisinin faizin kaldırılması için meclise neden önerge vermediklerini sormuştu.
Özellikle İslami hassasiyetleri ile bilinen Saadet Partisi neden mecliste faizin kaldırılması için herhangi bir çalışma yada girişimde bulunmadığını da sormuştu.
Yazıma son verirken, Milli Görüşü hakkıyla temsil etme kabiliyetini kazanması için, Saadet’in genel merkezinin bu yazdıklarımı değerlendirmeyi alacağı umuduyla bu bilgileri de buradan paylaşıyorum.
Vesselam
Sadi ÖZGÜL
