Nişasta Bazlı Gıda Terörizmi

Ramazan’ın kutsi ve güzel günlerinde sizlerin moralini bozmak istemezdik.

Ancak, bilineni bildirmek, bilmeyene anlatmak boynumuzun borcu.
Bu vesileyle sizlere anlatmak istediğimiz mühim bir mesele var.

Konumuz gıda terörizmi… Konu başlığımız ise Cargill Firması…

Bir çok hazır gıda firmasının iş ortağı olan 1865’te ABD’de kurulan bu firma 70 ülkede faaliyet gösteriyor. Yıllık cirosu ise yaklaşık 150 milyar dolar!

1960 yılında Türkiye’de de faaliyete geçen firma, tanınmış bazı şirketlere ortak olduktan sonraki yıllarda, onlarca farklı şirketi de ele geçirmiştir. Hatta Bursa Orhangazi ilçesinin Gürle ve Gemiş köyleri arasında 213 dönümlük bir araziyi satın alana kadar Türkiye’de kimse bu şirketi bilmiyormuş.

Mevcut yasa ve imar yönetmeliklerine aykırı olduğu halde, amacını gizleyerek nişasta bazlı şeker üretim tesisi kurmak amacıyla satın alınan araziye, daha önce tarım ıslah projeleri için yapılan onlarca başvuru kabul edilmediği halde, şirketi kuranlar nasıl başarmışlarsa istediklerini almışlar.

Bölgede istediği türden mısır yetişmeyen şirket, zararları dünyaca bilinen GDO’lu olduğu iddia edilen mısır kullanarak nişasta bazlı şeker üretecek, böylece ürünleriyle şeker pancarı üreten çiftçimizle rekabet edebilecekti.

Bu arada tesis kurulmadan önce de, dönemin ABD ve Türk yetkilileri bir araya gelerek, konuyla ilgili yoğun bir fikir alışverişi yaparak, tesisin önündeki bütün engelleri kaldırmayı başarmış!

Tam da o yıllarda ciddi bir ekonomik krizde olan Türkiye İMF’nin kapısını çalar. Kredi vermek için çeşitli şartlar öne süren İMF ise bu şartları bir ‘niyet mektubu’ ile Türkiye’ye iletir. Anlaşmanın kabul edildiği mektuptaki şartlar ise şöyledir ;

Şeker pancarı ekim alanlarının sınırlandırıp kotaya bağlanması, şeker fabrikalarının Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilip özelleştirilmesi, bir kısmının kapatılmasını içeriyordu.

Şimdi gelelim fabrikanın faaliyetlerine…
Mısırdan elde edilen şeker esasında glukoz ve fruktozdan oluşuyor.
Kimyasal bir işlemle nişastadan elde edilen HFCS-42 ve HFCS-55 adlı ürünlerin, vücudun insülin salgısı dengesini bozarak tokluk hissini bozarak obeziteye ve karaciğer yağlanmasına ve şeker hastalığına da yol açtığı artık kesinleşmiştir.

Resmi internet sitesi üzerinde faaliyetlerinde “açıkça” belirten şirketin işlediği gıda terörizmi suçları da şu şekilde;

  • Nişasta ve tatlandırıcı üretimi ve satışı
  • Yenilebilir bitkisel yağ üretimi ve satışı
  • Oleo-kimyasal ve bio-endüstriyel ürünlerin üretimi ve satışı
  • Kakao ve çikolata ürünleri satışı
  • “Kıvam verici” çözüm ürünlerinin satışı
  • Hayvan beslenmesine ait premiks, temel karışım ve özel ürünlerin üretim ve satışı…

Yine pişkin pişkin yazdıkları kronolojik faaliyet takvimi ise aynı şekilde, başlı başına içler açısı bir manzara ;

1960 – Bramer Ticaret A.Ş ile yerel ortaklık kuruldu.
1987 – Vaniköy mısır öğütme fabrikası satın alındı.
1992 – İstanbul Merkez Ofisi açıldı.
1998- Dünya genelinde yaptığı anlaşma ile tohumculuk şirketini ‘Monsanto !’ya sattı.
2000 – Orhangazi mısır işleme tesisi tamamlandı ve üretime geçildi.
2002 – Cerestar firmasının dünya genelinde satın alınması ile firmaya ait Pendik Nişasta Sanayi hisselerini yarısı Cargill’e geçti ve Ülker grubu ile eşit hisseli ortaklık oluştu.
2013 – Nişasta dışı Endüstriyel ürün portföy ticaretine başlandı. Vaniköy öğütme tesisi kapatılarak glikoz ve nişasta üretim üniteleri Orhangazi fabrikasına taşındı.
2014 – Ortadoğu, Türkiye ve Kuzey Afrika pazarlarına girildi. Balıkesir’deki Turyağ tesislerini tüm B2B markalarını, çalışanlarını ve satış-pazarlama ağı ile birlikte bünyesine kattı.
2015 – Türkiye’nin önde gelen hayvan beslenmesi şirketlerinden Ekol Gıda hisselerinin %51’ini satın aldı.

Sağlıklı beslenmenin bir yolu hala var mıdır bilmiyoruz.
Ancak en azından hazır gıdaları mümkün olduğunca kendimizi ve geleceğimiz olan yavrularımızdan uzak tutmamız gerekiyor.

Yorumcalar derlemesi…

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir