Yeni Bir Yalta Konferansı Olsa Türkiye, Azerbaycan Pakistan (TAP) Etkisi Ne Olabilirdi?
Bu soru, sadece varsayım değil, aynı zamanda küresel güç dengelerinin yeniden yazıldığı, kartların yeniden dağıtıldığı dönemin en can alıcı sorgulamalarından biridir.
Zira dünya, artık tek kutuplu rüyalardan sıyrılmış, çok kutuplu gerçekliğin acımasız yüzüyle karşı karşıyadır. Yeni düzende, TAP ekseni, sadece üç ülkenin basit toplamı olmaktan çok öte, Avrasya’nın kalbinde atacak yeni nabız, Batı’nın dayattığı ezberleri bozacak meydan okumadır.
Batı’nın Ezberini Bozan Stratejik Kimlik ve Türkiye’nin Merkezi Konumu
TAP ekseni, Batı’nın alışılagelmiş jeopolitik denklemlerini altüst eden, kendine özgü ve sarsıcı stratejik kimliğe sahiptir. Türkiye, eksenin tartışmasız merkezindedir. Avrupa ile Asya arasındaki kadim köprü konumu, sadece coğrafi gerçeklik değil, aynı zamanda medeniyetler arası kavşak noktasıdır. Türkiye ve Azerbaycan, Türk Dünyası’nın stratejik kalbi olarak, Balkanlar’dan Orta Asya’ya uzanan geniş coğrafyanın kültürel ve jeopolitik çıkarlarını temsil eder. Şuşa Beyannamesi, derinliğin somut ifadesidir.
Türkiye’nin eksendeki liderlik vasfı, sadece tarihi ve kültürel bağlardan değil, aynı zamanda son yıllarda bölgesel ve küresel siyasette gösterdiği aktif ve bağımsız duruşundan kaynaklanmaktadır. Pakistan ise, İslam dünyasının yegane nükleer gücü olarak, sadece kendi bölgesinin değil, tüm İslam coğrafyasının güvenlik kaygılarını ve stratejik hassasiyetlerini küresel masaya taşımaktadır.
Birleşim, Batı’nın “medeniyetler çatışması” tezini yerle yeksan eden, medeniyetler ittifakının güçlü göstergesidir. Avrasya’nın kilit bağlantı noktası olma özelliğiyle, Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasındaki köprü konumu, Azerbaycan’ın Hazar enerji kaynakları ve Orta Koridor’daki rolü, Pakistan’ın Hint Okyanusu’na açılan kapı ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) üzerindeki etkisi, ekseni küresel ticaret ve enerji ağlarının vazgeçilmez aktörü haline getirmektedir.
Jeopolitik Satrançta Türkiye’nin Yeni Hamleleri ve Güvenlik Paradigması
TAP ekseni, jeopolitik satranç tahtasında sadece piyon değil, oyunun kurallarını değiştirebilecek vezirdir. Türkiye, aktif oyuncu olarak, geleneksel Batı ve Doğu bloklarının ötesinde, Avrasya’nın merkezinde yeni ve bağımsız güç kutbu oluşturarak, dünya düzeninin daha çok kutuplu hale gelmesine katkıda bulunur.
Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Doğu’daki diplomatik tecrübesi, Azerbaycan’ın Karabağ zaferi sonrası oluşan yeni bölgesel dinamikleri yönetme kapasitesi ve Pakistan’ın Güney Asya’daki güvenlik tecrübesi, TAP eksenini bölgesel çatışmalarda arabuluculuk ve çözüm üretme konusunda önemli aktör haline getirebilir.
Özellikle terörle mücadele ve siber güvenlik gibi asimetrik tehditlere karşı ortak stratejiler geliştirebilirler. Zengezur Koridoru gibi projelerle Azerbaycan ve Türkiye’nin entegrasyonu, Rusya ve İran’ın Güney Kafkasya ve Orta Asya üzerindeki geleneksel etkisini dengeleyebilir. Pakistan’ın Çin ile stratejik ortaklığı ise, dengeyi geniş Avrasya perspektifine taşıyarak, bölgesel güç dinamiklerinde önemli kaymaya yol açabilir. Türkiye’nin eksendeki aktif rolü, kendi milli güvenlik çıkarlarını koruma ve bölgesel istikrarı sağlama adına kritik öneme sahiptir.
Enerji ve Ticaret Koridorlarında Türkiye’nin Küresel Hakimiyet Mücadelesi
TAP ekseni, küresel enerji ve ticaret koridorlarında sadece geçiş noktası değil, aynı zamanda kontrol merkezidir. Türkiye, koridorların anahtar oyuncusudur. Orta Koridor’u Pakistan’ın CPEC ile birleştirerek, Çin’den Avrupa’ya uzanan kesintisiz enerji ve ticaret koridoru oluşturup küresel tedarik zincirlerini çeşitlendirir, Süveyş Kanalı ve Rusya üzerinden geçen hatlara güçlü alternatif sunar ve Avrasya’nın ekonomik entegrasyonunu hızlandırır. Azerbaycan’ın Hazar enerji kaynakları, Türkiye’nin enerji köprüsü rolü ve Pakistan’ın Hint Okyanusu’na erişimi, küresel enerji arz güvenliği için hayati öneme sahiptir.
Eksen, Avrupa’nın enerji bağımlılığını azaltırken, Asya’nın artan enerji talebini karşılamak için güvenilir ve çeşitlendirilmiş tedarik ve transit ağı sunar. Koridorlar, sadece enerji ve ticaret akışını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda güzergah üzerindeki ülkeler için ekonomik kalkınma, istihdam ve refah artışı potansiyeli taşıması, bölgesel istikrarın ekonomik temellerini güçlendirir.
Gizli Operasyonlar ve Geleceğin Şifreleri: Türkiye’nin Kaderi
Büyük güçlerin direnci, iç siyasi dinamikler, ekonomik kırılganlıklar ve bölgesel rekabet gibi zorluklar, TAP ekseninin önündeki engellerdir. Ancak eksenin birleşik gücü, stratejik konumu ve temsil ettiği vizyon, zorlukların üstesinden gelme ve küresel masada önemli etki yaratma potansiyeline sahiptir.
Pakistan’ın nükleer statüsü, eksenin güvenlik ve caydırıcılık kapasitesini artırarak, küresel güvenlik mimarisinde göz ardı edilemez aktör haline gelmesini sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, dünya sahnesinde hiçbir şey tesadüf değildir. Perde arkasında dönen karmaşık ve gizli operasyonel planlar, eksenin yükselişini engellemek için her türlü yolu deneyecektir. Ancak bilinçli farkındalık kazanan toplumlar, oyunları bozacak güce sahiptir. Geleceğin şifreleri, eksenin kaderinde gizlidir.
SADİ ÖZGÜL