TV5’in örtülü faizi savunanları ekranlara çıkararak alet olmasını üzülerek izledim.
Temmuz ayının ilk günü TV5 de yayınlanan bir programının konuğu olan Artuğ Çetin; para, banknot ve banka ilişkilerini anlatırken programı izleyenlerin ne kadarı böyle hatalı düşüncelere kapıldıklarını bilemem ama, konuğun faizle ilgili olarak bankaların olmayan paradan kazandıkları faizin devletin olması gerektiğini savunuyor olmasını ve faizin kaldırılması ile ilgili tek kelime etmeyişini fark edemedikleri için Artuğ Çetin’in faizci olduğu gerçeğini gözden kaçırmışlar.
Teşhisi ve tedavisi için yine tatlandırılmış zehir içiriyor izleyicilerine. Çünkü, programda örtülü olarak faizi savundu! Buna TV5’in alet olması ise, gerçekten çok yazık olmuş.
Şu bir gerçek ki, faiz konusunda Kuran’a referans olarak dayanmayan hiç bir konuşmacının konuşmasına itibar edilemez. Asıl olan Allah’ın (c.c) emir ve yasaklarıdır.
Yok efendim; “Avrupa da şöyle olmuş, Amerika da böyle olmuş…muş…” konuşmaları referans değildir.
Yazdıklarımızda Avrupa’dan/Amerika’dan örnekler veriyoruz. Ama bu, içimizdeki küresel faizci batı medeniyetinin ülkemizde uygulanan faizli ekonomi modelinin hayranı ve kadim savunucularını uyandırmak için. Yoksa, oradaki gelişmeler bize çözüm olsun diye değil. Çünkü bizim çözüm mercimiz ve referansımız Kuran’ı Kerimdir.
…
Bu saatten sonra bu ve buna benzer durumları “rol çalmaya çalışmak” olarak değerlendirmem mümkün değildir artık. Bunların masum bir şey olduğunda tereddütlerimiz vardır.
“Bunları Erbakan hoca bize anlatıyordu” dediler. Azdılar anları aştık.
Sonra bizden rol çalmaya çalıştılar. Onuda bir şekilde aştık.
Şimdi de, problemin teşhisinde bize çok benziyormuş gibi söyleyip, tedavide ve çözümde ise, faiz karşıtı Milli Görüşçüleri yavaş yavaş etkileyip, yönlendirerek zihinlerini ifsad ediyorlar. Elbet bu fitneyi de aşacağız inşallah.
Her şeyde ruh önemli bir iş ise, o ruhu da ancak sahibi verebilir.
Proje veya fikir kime ait ise onun şahsiyetinde değer kazanır. Rahmetli Erbakan hoca bir toplantıda; “İnsanın ağzından iki dalga çıkar biri ses diğeri inanç dalgasıdır” demişti.
Yani bu iki dalga örtüşürse karşındakine etki edebiliyor. Konuşan aldatma ile hareket ediyorsa bir şekilde karşısındaki etkileyemeyeceği için kısa bir süre sonra inandırıcılığını kaybeder ve asli niyetini ele vererek yakalanır. Milli Görüşe yönelik bu ifsada kolaylıkla kanabileceklerinden ve “faize karşıyım” diye diye faizcilere asker edilmelerinden endişe etmekteyim
…
Daha önce olduğu gibi, bundan sonra da öğle sağını solunu kırarak, sesini yükselterek kendilerine bir dil bulmaya çalışan örtülü faizciler ve onların seslerini duyurmada aracılık edenler zemin ve zamanda bizden uygun cevabı aldıkları gibi, bundan sonra da en uygun cevapları almaya devam edeceklerdir.
Yazımı bir soru sonlandırmak istiyorum;
Bu durumda, Banu Avar’ın “Amerikanın muhibbileriyle bir arada olmam” dediği ve ABDullah Gül’cü ekibin adeta KAYYUM gibi olduğu TV5 televizyonu yeni yapılanlamasında;
– Osman Altuğ,
– İbrahim Kahveci,
– Artuğ Çetin vb gibi faizcileri ekrana çıkararak faizle mücadeleyi sulandırmaya mı çalışıyor !? diye sorsak haksızlık etmiş olur muyuz ?
Vessselam[s.ö]
…
Sadi ÖZGÜL