Haçlılar Anadolu’ya turist olarak gelmedi!!!
“Tarih boyunca haçlı seferleri iki kültürün, iki dinin arasındaki savaş olarak anlatıldı hâlbuki haçlı seferleri, iki kültürün, iki medeniyetin, iki dinin karşı karşıya gelmesinden ziyade, birbirini tanıması, birbirini anlaması ve birbirinden etkilenmesi sonucunu da doğurmuştur…”
Bu sözlerin hepsi dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a aittir. Haçlı savaşlarıyla ilgili Erdoğan’ın başka sözleri de vardır.
Haçlı seferlerinde taraflar birbirini tanımış mı gerçekten?
Bu soruya döğru cevap bulmak için; çocukları kazığa oturtup kızartan, ölmüş Müslümanların kaba etlerini kesip haşlayıp yiyen haçlıların tanışma usulleri neymiş bir bakalım.
Haçlı Seferlerinin en büyük özelliklerinden biri de tarihin en büyük organize yamyamlığıdır. Bizzat Hıristiyan din adamları tarafından teşvik edilen insan eti yeme çılgınlığı Haçlı kaynaklarında en ince detayına kadar yazılıdır.
Fransa Enstitüsü üyelerinden Funck Brentano, 1934’te yayınladığı Les Croisades (Haçlılar) isimli eserinde din adına ne canavarlıklar işlendiğini açık bir dille yazar. Haçlı kaynaklarından yaptığı alıntıları, kitabın 24. sayfasında şöyle anlatır:
“İlk Haçlı seferinde Hıristiyan din adamı Pierre L’Ermite komutasındaki öncü birlikleri İznik civarında ele geçirdikleri çocukları pişirmek üzere parçalıyorlar veya kazığa geçirerek ateşte kızartıyorlardı.”

Aynı eserin 57. sayfasında ise Fransız Milli Destanı Chanson d’Antioche‘dan şu alıntıları yapmaktadır:
“Antakya önlerinde açlıktan şikayet eden Haçlılara, Hıristiyan Din adamı Pierre L’Ermite şu tavsiyede bulunur: ‘Açlığınızın sebebi korkaklığınızdır. Türk cesedlerini toplayın. Tuzlayarak pişirilirse daha lezzetli olur.’ Haçlılar dediğini yaparlar. Sur üzerindeki Türkler, bu inanılmaz vahşet karşısında gözyaşı dökerler.”
Yine aynı eserin 24, 76 ve 78 sayfasında Haçlıların iyice zıvanadan çıkın bunu alışkanlık haline getirdikleri yazılıdır:
“Halep’in Maarra kasabasında şehit düşmüş Türk askerlerini doğrayıp etlerini kızartarak yemişlerdir.”
“Açlık öylesine bir hal almıştı ki, askerler kasaba civarındaki bataklıkta 15 gündür bekleyen Türk cesetlerini büyük bir iştahla yediler. Susuzluklarını giderebilmek için at ve eşeklerin damarlarını kesip kanlarını ve idrarlarını içtiler. Bazıları lağımlara kuşaklarını ve paçavralarını daldırıp bunlarda toplanan suyu emerlerdi. Kimi de arkadaşının idrarını avuçlarına doldurarak içerdi.”
Avrupa tarihine bakıldığında insan eti yemenin oldukça yaygın olduğu görülür. Max Kemmerich, Haçlılardan çok daha önceleri İngilizlerin insan eti yediklerini St. Hiernymus’tan nakletmektedir.
Nasıl mideniz ne durumda şu an?
Bu okuduklarınızın hepsi gerçek kaynaklardan alınmış Haçlı seferleri gerçekleri…
Sn. Erdoğan, hangi kaynağa göre tanış oldular diyerek Haçlı güzellemesi yapabiliyor?
Haçlı seferleri Türkiye Selçuklu Devleti adına hem insan hem de toprak kaybına sebep olmuş kanlarının son damlasına kadar mücadeleyi bırakmamışlardır.
4000 yıla kadar tarihlenen Türk tarihinde kelleden kuleyi çok duydunuz, ama çocuk kızartmayı ve insan eti yemeyi belki hiç duymadınız…
Şimdi bunların torunları bize barbar diyor öyle mi?
Hadi ordan sizi gidi vahşiler diyoruz. Konuyla ilgili Ortaçağ tarihinde Türkiye’de otorite olmuş isimlerden Prof. Dr. Cüneyt Kanat bu konuları daha önce de ele almıştı..
Haçlı Seferleri Kronolojisi
1095 – Papa II. Urban Haçlı Seferleri için emrini verir. Keşiş Pierre L’Ermite ve Şövalye Gautier asker toplar.
1096 – Altıyüzbinden fazla Haçlı Ordusu Almanya’da Yahudi katliamına girişirler. Rhein nehri civarında 10 binden fazla Yahudi öldürülür.
1097 – (Mayıs) Haçlı Ordusunun Yüzbin kişilik öncü kuvvetleri İznik’te ağır bir mağlubiyet alır. Ancak arkadan gelen asıl ordu şehri ele geçirir.
1097 – (Haziran) Eskişehir meydan savaşında Selçuklu Türkleri karşısında 100 binlik bir kayıp verirler.
1098 – (Haziran) Antakya Haçlıların eline geçer. Kuşatma boyunca aç kalmamak için insan eti yerler.
1099 – Kudüs düşer. Şehirde korkunç katliam.
1100 – Antakya Haçlıları lideri Lombardlı Bohemund, pusuya düşürülerek esir alınır ve yeğeniyle birlikte Niksar’da hapsedilir.
1101 – (Ağustos) Anadoluya peşpeşe giren üç büyük Haçlı Ordusu 21 gün içinde Merzifon, Konya ve Ereğli’de I. Kılıçarslan tarafından imha edilir.
1144 – Musul Atabeki İmadüddin Zengi Urfa’yı Haçlıların elinden alır.
1147 – Papa Eugenius’un gayretleriyle III. Haçlı seferi başlatılır.
1148 – Alman İmparatoru III. Konrad’ın ordusu imha edilir. Kendisi İznik’e sığınır.
1187 – Selahaddin – i Eyyübi, Hattin Savaşı sonrası Kudüs’ü geri alır. Birkaç kıyı şehri dışında Haçlılar Ortadoğu’dan atılır.
1189 – Papa III. Clemens Üçüncü Haçlı Seferini başlatır.
1190 – (Haziran) Roma German İmparatoru Frederich önce ordusunu kaybeder sonra Göksu nehrinde boğulurarak ölür.
1190 – (Temmuz) İngiliz kralı Aslan Yürekli Richard ve Fransa Kralı Philippe Auguste, seferin denizden devam etmesi için Vezelay’dan yola çıkarlar.
1190 – (Eylül) Haçlılar Akka kalesini ele geçirdilerse de Eyyübiler karşısında tutunamadıkları için geri dönerler.
1202 – (Eylül) Papa III. İnnocentius Dördüncü Haçlı Seferini başlatır.
1202 – (Kasım) Haçlı Ordusu Dalmaçya’daki Hıristiyan Zara Kalesini yağmalayınca Papa, seferi ve Venediklileri aforoz eder.
1204 – Haçlı Ordusu İstanbul’u işgal edip Bizans İmparatorunu kovarak Latin Devleti kurar. Şehir inanılmaz bir talan yaşar. Binlerce Hıristiyan, yine Hıristiyanlarca katledilir.
1217 – Papa III. Honorius’un başlattığı V. Haçlı seferinin ilk safhasında Alman ve Fransızlardan oluşan 30 binden fazla çocuk Kudüs’e doğru yola çıkar. Ancak yarı yolda binlercesi boğulur. Yine binlercesi esir edilerek satılır.
1218 – Aynı seferde Macar Kralı II. Andrias komutasındaki asıl Haçlı Ordusu mağlup olur. Kral ülkesine kaçar.
1228 – Altıncı Haçlı Seferi Papa IX. Gregorius’un gayretiyle başlatılır. Uzun bir hazırlık dönemi geçirilir.
1244 – Kudüs Haçlıların eline geçer.
1244 – Harzem Türklerinin oluşturduğu Türk süvarileri Şam’dan hareket ederek bir hamlede Kudüs’ü ele geçirir. Şövalyelerin çoğu öldürülür.
1248 – (Ağustos) Fransa Kralı IX. Louis, yeni bir haçlı seferi başlatmak için Aigues Mortes’tan gemiye biner. İki yıl sonra Memluk Türkleri tarafından esir edilerek hapse atılır.
1258 – (Şubat) Moğol hükümdarı Hülagu Bağdat’ı ele geçirerek halife dahil bütün Müslümanları kılıçtan geçirir. Haçlılar rahat bir nefes alırlar.
1261 – (Temmuz) İstanbul’daki Latin hakimiyeti sona erdi. Şehir yönetimi tekrar Bizanslıların eline geçti.
1261 – İstanbul tekrar Bizanslılara geçer.
1268 – (Mayıs) Memluk hükümdarı Baybars, 171 yıldır Haçlıların elinde olan Antakya kalesini ele geçirdi. Şövalyeler tamamen kılıçtan geçirilir.
1268 – Sekizinci Haçlı Seferi St. Louise tarafından düzenlenir. Kudüs yerine Tunus’a çıkarlar.
1270 – Fransa Kralı St. Louise Tunus’ta ölür. Ordusu dağılır.
1271 – (Mart) Sultan Baybars, güney Suriye’deki “Krak des Chevaliers” i ele geçirir.
1291 – Akka şehri Memlükler tarafından ele geçirilir. Doğu Frank Devleti çöker.
1396 – (Eylül) En modern Haçlı Ordusu Niğbolu’da Osmanlı Ordusu tarafından imha edilir.
Son sözümüz şu olacak
Tamam siz siyasetinizi yapın. Ama tarihçiliği uzmanlarına bırakın!
Rüzgarın yönüne göre tarih yazmayan tarihçi danışmanlar alın etrafınıza.
Müslümanların en büyük belasıdır bir haçlılar, birde rüzgarın yönüne göre tarih yazanlardır.
Haçlılar Anadolu’ya turist olarak gelmedi!!!
***
Yorumcalar’dan…