Yandaş medyanın, devletin ekonomiyi ilgilendiren resmi kurumlarının yayınladığı negatif ekonomi verilerini görmezden gelip tam aksi yönde manipülasyon yaparak doğruyu haberleştirmemesi şikayet konusu olmuştur son 10 yıldır.
Peki neden böyle yapıyorlar?
Ülkedeki ekonomik durumun 2001 krizinden daha kötü olduğunu, enflasyonda artışın süreceğini, borçlarda riski artış olacağını, ülkenin borca ve faize esir edildiğini, buna bağlı olarak yeni iflasların kapıya dayanacağını, büyüme hızının yavaşlayacağını ve işsizliğin daha da yükseleceği gerçeğini yaklaşan belediye seçimleri öncesi %52 içerisinde kalan kesimin farketmemesi ve iktidar partisine tepki oyu olarak dönmemesi için tabi ki…
Ekonomide ki kötü gidişatı halk iliklerine kadar hissediyor zaten. Hala bunların farkına varamayanlar mı var? diye soracaksınız haklı olarak.
Evet var… Hem de öyleleri var ki; Haziran 2018 de açıklanan rakamlara göre açlık sınırı 1714, yoksulluk sınırı 5584 liraya çıkmışken, açlık sınırının altında aldığı 1606 TL asgari ücrete “Bu para az. Nerede benim milli gelirden payıma düşen?” diye itiraz etmeyen, hatta şükreden filanca iktidarda olsaydı belki bunu da alamazdık diyen çok zır cahil insan görürsünüz sokakta.
Diğer korkuları ise;
Yahudi hahamın “Haim Naum doktrini”nin Türkiye temsilcisi gibi çalışan kripto ekonomistlerin hangilerinin havuz medyasına sızdığının ve onların kimler olduğunun farkına herkes varacağı için tabi ki…
Peki kim bunlar? Bu zamana kadar kendilerini nasıl sakladılar?
Haim Naum doktrini deşifre olduğu için yeni versiyonunu yürütüyorlar. Yeni versiyonunda ekonomik rakamlar kötü olduğu halde, “ilk 5 teyiz,.. ekonomimiz uçuyor… İMF ye borç veriyoruz” gibi haberlerle halkı Narkozlayarak 16 yılda ekonomiyi iflas noktasına getirenlerin, seçimle tekrar işbaşına getirilmesini sağlayarak çöküşün hızlanmasını hedeflemektedirler.
Nedir bu Haim Naum doktrini?
Türk milletini; İşsiz, aşsız bırakılması, borca esir edilmesi, dininden uzaklaştırılması ve bölünüp parçalanması üzerine bina edilmiş bir doktrindir.
Konuyu biraz daha açalım;
Haim Nahum doktrini; şu ana fikir kümelerinden oluşmaktadır. Türkleri savaşla yıkamazsınız. Peki Türkleri yıkmak isteyenler ne yapmaları gerekir?
- Türk Milleti’ni aç bırakacaksınız; Yani ekonomik üretkenlikten el çektirerek kendisine özgüveni olmayan bir topluluk yapacaksınız.
- Türk Milleti’ni işsiz bırakacaksınız; Yani üretkenlik melekelerini yok edeceksiniz. Gerekirse onlara bir tarım toplumu olmayı bile çok göreceksiniz. Onların ahırlarla, sığırlarla ve hayvanlarla meşgalesine bile yani hayvancılık yapmalarına bile meşakkatler getireceksiniz.
- Türk Milletini borca esir edeceksiniz; Türk Devletinin hazinesini borçlandırmak yetmez. Fert fert bu milleti borçlandıracaksınız. ”Onurum, ömrümden uzun olsun” şuur sadeliğindeki bir millet borçlandırılabilirse, yok edilmesi kolay olacaktır.
- Türk Milleti’ni dininden yani gerçek İslam’dan uzaklaştırarak yumuşak lokma haline getireceksiniz.
- Bölüm parçalayacaksınız; İşte bu dört şartı yerine getirmeden Türk Milletini bölüm parçalayamaz ve tarih sahnesinden silemezsiniz. Eğer bu şartlar oluşmadan savaşırsanız, kazanamaz yenilirsiniz.
Peki bu doktrindeki hedeflerinin hangilerini gerçekleştirmişlerdir?
El cevap; Bu doktrinin ilk üç maddesini gerçekleştirmişlerdir.
Peki bu vahim durumdan kurtulmanın yolu var mı?
El cevap: Elbette var!
Yapılacak tek yol, mevcut ekonomimizde uygulanmaya devam edilen ve tüm ekonomimizin kötü olmasına sebep olan BORCA DAYALI FAİZLİ PARA SİSTEMİ (BDPS) ni yürürlükten kaldırıp, yerine borca ve faize dayalı olmayan yeni para sistemleri geliştirip Taban Ekonomisi Modeli ile birlikte yürürlüğe koymaktır.
Ama bunu gerçekleştirmenin yolu;
Süreç içerisinde değişimi engellemek için her türlü engeli çıkaracağı için bürokratları da dahil tüm ekonomi yönetimi kadrosu Cumhurbaşkanlığı kararı ile görevden alınıp, yerine yeni para sistemleri geliştirilip yürürlüğe konulmasına köstek değil destek olacak yeni bir kadroyu ekonomi yönetiminin başına getirmekten geçtiği bilseniz iyi olur.
…
Vesselam[s.ö]
Sadi ÖZGÜL