Tıpkı köylerin boşaltılıp şehirlerin kalabalıklaştırıldığı gibi Milli Görüş partilerinin çeşitlerini çoğaltıyorlar ama bir yandan da Milli Görüş siyasetinin içini boşaltıyorlar…
2019 yılının sonuna gelirken HaberTürk TV de Saadetin genel başkanı Karamollaoğlu’nu izlerken, sanki bir tiyatro sahneleniyor hissine kapıldım.
Peki bu tiyatroyu kim sahneliyordu !?
İşte bu yazımda tiyatroyu ve oyuncusunu anlatmak istiyorum.
Bu tiyatro bir gazetecinin; “Milli görüş çizgisinden çıkmış bir hareketten söz ediyoruz. Bugün 5 tane parti var. Manzaraya baktığınızda üzülüyor musunuz, başarısız buluyor musunuz?” sorusuna verilen cevapla başladı.
Karamollaoğlu’nun neydi o cevabı !?
– “Üzgünüm ama bu noktaya geleceğini başından beri tahmin ediyordum…” idi.
Milli Görüşçülerin Saadetin çatısı altında toplanması için yeterli çalışmayan, dışlayan, tekfir eden bir yönetim kadrosunun başı olan Karamollaoğlu bu cevabıyla, Milli görüş düşüncesine sahip olmasına rağmen bölünerek dağılanların yeni parti oluşumlarına katılmış veya katılacak olmalarının siyasi sorumluluğunun vebalini yükleniyordu aslında!
Bu durumda şu soruyu sormam gerekiyor;
Yoksa Saadeti perde arkasından yöneten YEDİ İKİZ KIZKARDEŞ (YİK) kurulunun asıl meselesi;
– Türkiye ye istikamet verebilecek hiçbir organize birlik oluşmasın mı?
– Herkes inandırıcılığını kaybedecek siyasi yapılara dağılsın mı?
Bu iki maddeyi biraz detaylandırayım.
– “Biz, geleceğin Saadet’le geleceğine inanıyoruz…”, “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz…” türkülerini söyleye söyleye (hatta söylete söylete) AKP’ye alternatif siyaset üretilmesin diye strateji peşindeler mi?
– Siyaset sahnesinde içi boş ne kadar çok parti olursa AKP ye alternatif olup, Türkiye’ye istikamet verebilecek olan oluşumlara yer kalmaması suretiyle de önleri kolay kesilmesi üzerine mi ?
Bu durumda bunlara düşen görev ise;
– Fatih Erbakan
– Ahmet Davutoğlu
– Ali Babacan
vb çeşitlemesinin oluşmasında tersine strateji marifetiyle lojistik destek vermek olur diyebilir miyiz ?
Bu durumda vardığım sonuç şudur:
Tıpkı köylerin boşaltılıp şehirlerin kalabalıklaştığı gibi Milli Görüş partilerinin çeşitlerini çoğaltıyorlar ama milli görüş siyasetininde içini boşaltıyorlar.
Yedi ikiz Kızkardeşler Kurulun (YİK) içindeki Guguk Kuşları Milli Görüşün tasfiyesi işlerini çok iyi yaptıkları için bunları da başarıyorlar.
Bu strateji yeni bir şeymi !?
Hayır değil. Gargamel Elizabethin formülü hep aynı !
Aynı oyunları küresel elitler ve oyun kurucular Finans sisteminde yapıyorlar yaptırıyorlar.
Esasasında Türkiyede partiler çok olsada siyaset üretme boşluğu var. Ama, bunlar AKP’ye alternatif üretmemenin peşinde olduklarından müthiş bir siyasi alan sıkılaştırması var.
Saadetin yeni yönetim kadrosu bu sıkıştırmaya katkı yaparken, TV kanallarına çıkıpta, olumsuzlukları terennüm etme (mırıldanır gibi, güzel ve alçak sesle şarkı söylemek) tiyatrosu sizi aldatmasın.
Çünkü onların bu terennümleri AKP’nin lehine siyasi dudak tiryakiliğinin yeni çeşitlemesinden başka bir şey olmuyor artık…
Vesselam [s.ö]
Sadi ÖZGÜL
