Danışıklı dövüş ile çocuklarımız yavrularımız yine aşıya yönlendiriliyor!
Türk Tabipler Birliği (TTB) “kızamık vakalarda artış var” diyor. Sağlık bakanı ise; “hayır, artış yok” diyor. Üzerinden çok vakit geçmiyor ki; “yoğunluk İstanbul’da” diye fikir değiştiriyor. Bu danışıklı dövüş sonrası çocuklar yine aşıya yönlendiriliyor!
TTB ile fikir birliği etmeyen doktorlar ise; “milli datalarımız kızamık salgını göstermiyor” derken karşılarına milli datalar yerine Dünua Sağlık Örgütü (DSÖ) dataları konuluyor. Bilimin esamesi zaten yok. Ama bir politik çekişmedir gidiyor.
“Bağımsız sürveyanslar nerede?” diye soruluyor. Ama yine cevap yok. Ama ısrarla “çocukları aşılayın” talimatı veriliyor!
Peki öyleyse, kızamık tanısı nasıl konuluyor?
Sağlık bakanlığının aşı portalında iki önemli belirti olan “deri döküntüleri ve yüksek ateş” üzerinden tanının konulduğu belirtiliyorken, (Kaynak: 1) TTB grubunun ise son dönem, “mRNA” ve çocukluk aşılarını alan çocukların yaşadığı bazı hasarları “kızamık vakası” diye tanımlıyor olabilir.
Önce mRNA aşısı üzerinden gidelim:
* Aşırı Antikor Üretimi/Anaflaksi; mRNA aşılarında ilk kez adjuvan olarak kullanılan polietilen glikol (PEG), lipit nanopartikül (LNP) ile kapsüllenen modifiye mRNA’yı hücrelere taşımakla görevlidir. PEG anaflaksiye sebep olmakla bilinir. mRNA aşılarındaki PEG, hücreler tarafından antijen olarak algılanır ve hücrelerin aşırı antikor üretmesiyle “ani şok/anaflaksi” meydana gelir. Anaflaksi, çoğu kez kendini deri döküntüleri olarak gösterir.
(Bunun için şu iki bilimsel kaynağa inceleyebilirsiniz : Kaynaklar: (1) (2))
* LNP İnflamatuarı ile Yüksek Ateş; Modifiye mRNA’nın kapsülü olaran LNP vücutta yangılara, iltihabi durumlara sebep olur ve “yüksek ateş” baş gösterir. (Bu çalışmalar ve daha fazlası, LNP – inflamatuar ilişkisini ortaya koyar: Kaynak: (1))
* Otoimmün Reaksiyonlar; mRNA aşıları T hücre manipülasyonu yoluyla otoimmün reaksiyonlara neden olabilir mi? “Tekrarlanan mRNA aşılaması nedeniyle artan IgG4 sentezi (yoğun inflamasyon sonucu) otoimmün hastalıklara neden olabilir.”
mRNA aşılarının otoimmün durumuna sebep olmasına şaşmamalı, T hücre ligandları (immün kontrol noktaları) ve HLA (insan lökosit antijeni) manipülasyonunun hedeflendiği en başında belliydi. “mRNA doğuştan gelen bağışıklık tepkilerini yeniden programlar…!!”
Otoimmün reaksiyonlarda yaygın olarak görülen belirtiler: Deri döküntüleri ve yinelenen ateş mRNA aşılarının, deri döküntüleri belirtileriyle otoimmün reaksiyonlara sebep olabileceğini inceleyen bu verileride mutlaka inceleyin.
Ayrıca bu twitter dizininede mutlaka göz atın:
Peki ya çocukluk aşıları?
Vücutta inflamatuara sebep olmak için her şey, çocukluk aşılarında da halihazırda mevcuttur. Fakat söyleyebiliriz ki, mRNA aşıları, PEG, LNP ve daha sayısız tehlikeli içerikle çocukluk aşılarına kıyasla daha kısa sürede ve şiddetli zarar verir. Çocukluk aşı içeriklerinin (alüminyum, thimerosal gibi cıva bileşenleri, insan ve hayvan hücreleri, formaldehit gibi çeşitli kimyasallar vs.) tümü hücrelerce antijen olarak karşılık görür. Sadece alüminyum bile otoimmün reaksiyonları tetikleyebilir. Kaynak: (1)
“ProQuad” aşılama deneyinde kısa sürede oluşan hasarlar: Deri döküntüleri ve yüksek ateşler 25 sayfalık raporunda inceleyebilirsiniz.
“VAERS verilerinin 25 yıllık incelemesinde ise, çocuklarda anaflaksi bildirimleri en yaygın olarak çocukluk aşılarından sonrasında görüldü.”
“Kızamık” tarihte toksisite maruziyetiyle ortaya çıkmış; kızamık aşısının piyasaya sürülmesinin çok öncesinde temiz su temini, doğru beslenme ve sanitasyon programları ile bitmişti.
Peki öyleyse, sonraki kızamık vakaları nedir?
Aşı hasarlarının “kızamık” olarak tanımlanmasıdır.
Dr. Suzanne Humphries, tarihte, aşılama kampanyası başlamadan önce bitmiş olan “kızamık vakalarının” sonrasında aşı hasarlarını perdelemek üzere nasıl kurgulandığını kaynak ve kanıtlarıyla bu muhteşem eserinde toplamıştır. Herkesin okuması gerekir.
(Bu esere ücretsiz erişmek için buraya tıklayabilirsiniz…)
1960’lardan beri yaptıkları sahtekarlığın özeti:
Kızamık aşısının da içinde olduğu çocukluk aşıları, çocuklarda deri döküntülerine ve yüksek ateşe sebep oldukça bu hasarlar “kızamık vakası” olarak pazarlandı ve vaka tablosu şişirildikçe çocuklar yine aşılara maruz bırakıldı. Belli ki bugün TTB grubu, “kızamık” tanısı için kullanmak üzere Covid mRNA ve çocukluk aşılarının hasarlarından seçmece yapıyor ve bunları “kızamık vakası” olarak servis ediyor. Propaganda gün geçtikçe büyüyor. TTB grubundan sonra Sağlık bakanı ise 20 Haziran 2023 çocuklarımızı doz doz aşılanmaya çağırıyor!
Çocukluk aşıları da dahil tüm aşıların mRNA platformuna taşınmak üzere olduğunun uyarısını Dr. Mike Yeadon, Dr. Thomas Binder ve daha birçok doktor yapmıştı.
Ve belki de bu çoktan gerçekleşti. Şimdi, hangi aşı? “Kızamık aşısı” ambalajı altında “mRNA aşısı” mı yatıyor? mRNA teknolojisi aşı geliştiricileri olan Drew Weissman ve Katalin Kariko bakın ne demiş? “Akla gelebilecek her bulaşıcı hastalığı mRNA üzerine çalışıyoruz.” (1)
Adamlar gizli saklı bir şeyde yapmıyorlar. Her aşıyı mRNA platformuna taşımak için harıl harıl 2021’den beri üzerinde çalıştıklarını ilan ediyorlar.
Peki öyleyse, kızamık salgını yaygarasında amaç ne olabilir?
Şüpheler Aşıların hepsi mRNA platformuna taşınırken koparılan “kızamık salgını” yaygarası… “Çocukları acil aşılayın” çağrısı… mRNA aşılarını yeterli çocuğun almadığı ve tüm çocuklar, çocukluk aşılarına kıyasla çok daha ölümcül olan mRNA aşılarına yönlendiriliyor şüphesini doğurmaktadır.
Bu çabalar çocukları “kızamık virüsü”nden korumak için değil de, ABD Tıp Enstitüsü Aşı Güvenliği Komitesinin şu itirafında olduğu gibi; “Kızamık virüsünü izole etmekte başarısız oluyoruz.” Bu açıkça “virüs olmadan tanı uyduruyoruz” demektir! Bilim (!)
21-) S. Lanka’nın “kızamık virüsü var mı?” sorusuna Robert Koch Enstitüsü yanıtı: “Genellik RİBOZOM barındırırlar.” Bu itiraftır!
Bitti mi ? Tabi ki hayır !!
Peki virüslerin ribozomları var mı? Hadi bilelim! Ribozom canlı hücrelerde bulunan makromoleküldür. Virolojinin tanımında “virüslerde ribozom olamaz!”
Peki öyleyse, Kızamık virüsü diye bir şey var mıdır?
Kızamık virüsü diye bir şey yoktur. Hiçbir virüs izole edilmemiştir. Tüm virüs anlatısı, insanoğlunun sağlığını ve hayatını sömüren şeytani bir sistemin en büyük çarkıdır. İnsanoğlunun fıtratına ve nesline karşı kurulmuş en korkunç tuzaklardan biri, “virüs” palavrasıdır!
Sonuç;
Bugün ortaya çıkmaya başlayan sayısız aşı hasarlarından “deri döküntüleri ve yüksek ateş”i seçip, bu hasarları “kızamık” olarak pazarlıyorlar. “Kızamık” denilen aslında bir aşı hasarıyken, bunu, çocukları tekrar kızamık aşısı adı altında mRNA aşısına yönlendiriyor olabilirler.
Bu, tüm ebeveynlere insani bir çağrıdır;
Aşı içeriklerini ihmal etmeden mutlaka sorgulayın. Aşılama tuzaklarını görün. Çocuklarınızı koruyun. Onların ihtiyacı, ilaç firmalarının zehirleri değil; doğru, doğal ve GDO’suz beslenmedir.
Çocuğunuzun doğru beslenme ile çalışan savunma sistemine güvenin.
***
Gül TEMEL
