Çok değil 10 yıl içinde de 1081 İzmir’e kadar gelmişlerdir, Anadolu kademe kademe sel gibi akan Türk göçleriyle, Türk yurdu olmuştur. 30 Ağustos 1922’de ise tüm cihana buradan çıkmayacağımızı ilan ettik.
Çünkü tüm milletin yükü onun omuzlarına binmişti. Büyük Taarruzun kaybedilmesi halinde milleti yok etmek isteyenler harekete geçecekti. Fakat düşmana öyle bir tuzak kurdu ki, tüm dünyayı şaşırttı. Gelin anlatalım
Aşı firmaları tarafından finanse edildikleri elitlerin projelerindeki gerçekliklerle çok usta bir biçimde harmanlayarak “kazan kazan” gerçekliğine dönüştürülenler kimler?
“Yabancıların yazdıklarını bize resmi tarih diye anlatıyorlar…” diyerek kitleleri ikna etmeye çalışanlardan biri olan Fesli Kadir Mısıroğlu’nu ele alacağız.
Önümüzdeki dönemde zihin kontrolü operasyonlarında (sentetik) sürü zekâsı davranışları görebiliriz. Ulus devletlerde iç karışıklık ve kaos senaryoları oluşturabilmek adına bu yöntemi tercih etmeleri olası.
Yeni Dünya Düzeni başlarına yıkılmak üzere fakat şunu unutmayın bu denli köşeye sıkışma ile bitmeyecek ve ellerindeki ileri teknolojileri kullanarak gündemi dağıtacak bir şey yapacaklar…
BM 2030 raporuna göre “hiçbir şeye sahip olmayacaksınız ama mutlu olacaksınız” ifadesi geçiyor. Tüten ocağa müdahale için, daha fazlasını arzu ederek yıktığınız yuva, sokağa attığınız Türk hanesi elinizdekini de kaybetmenize neden olacaktır…