
Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nı İngiltere kurdu, Fransa ve Almanya kullandı, Suudi Arabistan destekledi ve Amerika ise satın aldı.
İngiltere ekonomik olarak bitmişti, Ortadoğu’daki varlığını koruyamıyordu, Amerika ile anlaşarak, bölgeyi birlikte kontrol etmeye başladılar. İki ülke ilk defa 1928 ve daha sonra 1944 te bölgeyle ilgili işbirliği anlaşmaları imzaladılar. Bu bağlamda İngiltere, Radikal ve Siyasi İslam’ı temsil eden Müslüman Kardeşlerin kullanım hakkını da Amerika’ya devretti.
II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere’nin İstihbarat Merkezi olan Arap Bürosunun Şefi Dr. Bernard Lewis, Orta ve Yakın Doğuda Komünistlere karşı Radikal İslami Teşkilatların bir silah olarak kullanılmasını teklif etmiş ve derhal kabul görmüştür. Bu radikal İslami teşkilat, İngilizlerin uzun yıllara dayanan titiz çalışmaları sonucunda hayat bulan ve bir Mason Teşkilatı olan Müslüman Kardeşler Teşkilatıdır (İhvan Hareketi).
1953’te Lewis’in makalesinin yayınlanmasının ardından, Amerika Dışişleri Bakanı Foster ve CIA Başkanı Allen, Müslüman Kardeşler Teşkilatının Başkanı Said Ramazan’ı, (Başkan David Eisenhower arkasındaki takım elbiseli kişi) ekibiyle birlikte Beyaz Saray’da Başkan Eisenhower ile görüştürmüştür. Said Ramazan teorik olarak, Library of Congress ve Princeton University’nin organize ettiği İslam Kültürü Konferansına katılmak için Washington’a gelmişti. Konferansa 30 Müslüman ülkeden 60’a yakın din adamı çağrılmıştı. Bunların tamamı Müslüman Kardeşler Teşkilatının (İhvan Hareketi) üyesiydi
Amerika’nın Kahire Büyükelçiliği, Washington’a gönderdiği 27 Temmuz 1953 tarihli yazıda, Said Ramazan ve onun nüfuzundan bahsediyor, ona mutlaka vize verilmesini ısrarla tavsiye ediyor ve ona vize verilmemesinin çok kötü sonuçlar doğuracağını ifade ediyordu. Kurumlar arası yazışmalarda Amerika Dışişleri Bakanlığına gönderilen 13 Ocak 1953 tarihli yazıda konferansın amacı şöyle özetleniyor: “Görünürde bu seri konferanslar, tamamen İslam Kültürünü öğrenme maksadıyla yapılmaktadır. Bizim dünyaya vermek istediğimiz izlenim de budur. İslâm Dininde Reform Hareketine verilebilecek olan yönlendirme ve uyarı, toplantıdan beklenen sonuçlar arasındadır…”

İç yazışmalar, aslında konferansın asıl amacının İslam Kültürünü öğrenmek olmadığı, Said Ramazan ve ekibini Amerikan Başkanı ile tanıştırmak olduğunu gösteriyor. Çünkü, İhvan üyelerini hiç bir sebep göstermeden Amerika’ya getirmek ve birde Başkanla görüştürmek doğru olmazdı ve yanlış anlaşılmalara sebep olurdu. Bu yüzden konferans bir bahane olarak kullanılmıştır. Böylece Said Ramazan ve ekibi, Başkan ile görüşerek, yeni patronlarını tanımışlardır.
- Dünyada 1.5 milyar Müslüman varken, Amerikan başkanı Müslüman Kardeşler Teşkilatının başkanı ve ekibiyle niçin görüştü?
- Görüşmede niçin yalnızca Müslüman Kardeşler Teşkilatının üyeleri vardı?
- Konferansa ve Başkanla görüşen ekibe niçin Başka Müslüman gruplar dahil edilmedi?
- Müslüman ülkelerin dini kurumları varken, Müslüman Kardeşler gibi hiçbir resmi sıfatı olmayan bir kurum niçin muhatap alındı?
- Sözde ‘İslami Terör’ ve Radikal İslam bahane edilerek, bir çok İslam ülkesinin yerle bir edilmesi, İhvan’ın niçin muhatap alındığını göstermiyor mu?
Dünyadaki gelişmelerden haberi olmayan, araştırmayan, okumayan, kendi doğrularından başka doğru kabul etmeyen bazıları, bu yazıma da tepki gösterecektir. Bu kişilere bunu yapmadan önce belgeleri okumalarını, sonra tepki göstermelerini tavsiye ediyorum. Çünkü ben konuşmuyorum, belgeler konuşuyor.
Bu konuda, ‘İpler Kimin Elinde’ adlı kitabımda çok geniş bilgi verilmiştir. Bazıları, bu yazıyı ve kitabımdaki yazı ve belgeleri kaynak göstermeden yayınlamıştır.
Artık emeğe saygının kalmadığı ve edebi hırsızlığın arttığı açıkça görülüyor. Hepsini Allah’a havale ediyorum.