Aşı firmalarının mümessillerine ürünlerini satış-pazarlama noktasında belli stratejik yöntem ve taktikler verdikleri aşikar.
En önemli ve etkili algı yönetimi hastanedeki vefatları göstermek.
Bunu yaparkende yüzlerine endişe maskesi takarak “şu kadar vefat sayısı var, yoğun bakım odalarında doluluk oranına yaklaşıldı” diyorlar.
Tabiri caizse ölümü gösterip deneysel sıvılara razı etmek. Hastanedeki ölümlerin sebebi, yaş ve kronik hastalık durumu vs. hiç önemli değil. Hastanedeki vefat sayıları arttı deyip korku ve endişe pompalayıp ardından “kapalı yerlerde ve toplu taşımalarda derhal maske zorunluluğu getirilmeli, aşılanma hızlandırılmalı, 12 yaş+ çocuklara aşılanma yapılmalı vs” diyerek küresel efendilerinin projelerini sıralıyorlar. Çocuklar derhal aşılanmalı, maske zorunluluğu getirilmeli, testler artırılmalı vs diyerek küresel gasp çetesinin Dünyayı ve Toplumları resetleme projesine çağırıp çözüm gibi takdim etmek satılmışlığın en üst zirvesidir.
O vefat edenlerin ölüm sebebi tabi ki kafadan “covid” diye yazıldığı için ellerindeki en büyük ikna edici koz haline geliyor. Vefat edenlerin ölüm sebebi;
- Hastane enfeksiyonu muydu?
- Tedavi protokolüne yer alan ilaçların bol miktarda kullanılması mıydı?
- Yaşları neydi ve kaç doz aşılıydılar?
- Aşı diyerek vuruldukları ama aslında hâlâ deney aşamasında olan sıvıların yan etkileri miydi?
Bu sorulara yönelik bilgileri kesinlikle sunmuyorlar. Biz sıradan vatandaşlar için tam bir muamma. Merak edilmesi, sorulması, sorgulanması ve itiraz edilmesi halinde bile anında “bilim düşmanlığı” ile yaftalanma riskini beraberinde getirebilir.
Çünkü çözüm diye çağrılan uygulamaların bizzat kendisinin “sebep” olduğunu binlerce bilim adamı yüksek sesle söylüyor olmasına rağmen hâlâ aşı pazarlamacılığına soyunmak ahlaksızlık ve sahtekarlıktır. Halkı korku ve endişeye sevketmekten haklarında soruşturulma başlatılmalı. Ölümü gösterip Küresel projelere ikna etmekle görevli pazarlamacı mümessiller.
Dememiz o ki, kripto aşı firması mümessillerinin yüzlerine endişe maskesi takarak “şu kadar vefat sayısı var, yoğun bakım odalarında doluluk oranına yaklaşıldı” sözleri onların aşı pazarlamacılığındaki en büyük hipnoz etme taktiğidir.
“Ölüm”gerçekten çok ikna ve itaat ettirici bir gerçekliktir.
Aşı firmaları bu gerçekliği kendi ciroları ve finanse edildikleri elitlerin projelerindeki gerçekliklerle çok usta bir biçimde harmanlayarak “kazan kazan” gerçekliğine dönüştürmüşlerdir. Ucu sonu gelmeyen bir salgın-virüs-varyant ezberi ve yine ucu sonu gelmeyen aşı dozlamaları silsileleri ile mükemmel bir aşı pazarı ve devasa bir pasta.
Bu yazımızı şu soruyla bitirelim;
Bu ticaretten dolayı aldıkları yüzdeler bitsin istemiyorlar.
Bu ihanet değilse başka nedir?
***
Berkant YÜKSELTÜRK