Ekonomi, Siyaset ve Medyanın Ardındaki Görünmez Ağların Şekillendirilme Komploları!
Dünya, köklü değişime uğradı. İnsanlık, canlı yayınlar aracılığıyla derin hipnoza düşürüldü. Güncel küresel komploları anlamak için, geçmişteki manipülasyonları kavramak şart. Bugün karşılaşılan karmaşık senaryoları çözümlemek adına, olaylar dizisini derinlemesine incelemek gerekiyor.
İdeolojilerin Çatışması ve Yeni Dünya Düzeninin Şifreleri
Küresel güçlerin stratejik hamleleri, büyük ideolojilerin çatışması üzerinden şekillendi. Afganistan ve Sovyetler Birliği arasındaki savaş, jeopolitik satrancın önemli parçasıydı. Yaklaşık iki milyon insan hayatını kaybetti. Milyonlarcası göç etmek zorunda kaldı. Sovyetler Birliği’nin kontrollü dağılışı, çok uluslu yapısıyla devre dışı bıraktı. Yerine, tek milletli yapısıyla daha kolay kontrol edilebilir görülen Çin tercih edilmesi, yüzyıllardır nüfuz kurulan Çin devletinin güçlendirilmesi stratejisinin parçasıydı. Büyük komplo için sorun çıkaracak unsurların devre dışı bırakılması gerekiyordu.
Savaş Ekonomisi ve Vekalet Savaşlarının Acı Reçetesi
Küresel güçler, savaşları ekonomik çıkarlar için kullandı. “Savaş ekonomisi ve illüzyonu” dünya üzerinde sürekli devam etti. Irak petrolleri, Iraklıların kanından daha değerli görüldü. Afganistan’da yetişen belirli bir bitki ise Afganlara bırakılmayacak kadar kıymetli bulundu. Bu iki bölge, büyük komplonun gerçekleşmesi için seçilmiş kilit coğrafyalardı. Batılı güçlerin silah yardımı yaptığı unutulmamalıdır. Birinci Irak Savaşı’nın küresel güçlere maliyeti milyarlarca doları buldu. Maliyetin önemli kısmı bölgesel müttefikler tarafından finanse edildi. Savaş, “Tek dünya devleti ordusunun denemesi” olarak da işlev gördü.
11 Eylül: Şok Doktrini ve Zihinsel Esaret
Milenyum çağının başlangıcında, dünya büyük şokla sarsıldı. İnsanlık, zihinsel olarak korku tüneline sokuldu. “Kara deliğe hapsedilmek üzere” olduğu dönemin başlangıcıydı. Binalara çarpan uçaklar, yerden kontrol sistemlerine bağlıydı. İçleri patlayıcılarla doluydu. Olay, “şok doktrini”nin devreye girdiği andı. Gün boyunca canlı yayınlarla insanlık kapkara ufku seyretti. Ardından gelen yıkım, insanlığın yıkım tarihinin yeni başladığını bilemezdi. Olanları anlamak, anlamlandırmak, sorgulamak imkânsızdı. İnsanların zihinlerinde şok etkisi yaratacak format atıldı. “Korku virüsü” ile sürekli güncel tutulmak üzere yapılandırıldı. Formatın adı: “Terörizm ile mücadele.” Formatlanan: insanlık. Format atan: Tarihteki ilk terörist faaliyetleri icra eden sapkın ruhlar.
Medyanın Gücü ve Kitlelerin Manipülasyonu
Saldırının olduğu gün, dezenformasyonlarıyla ünlü bir haber kanalı “saldırı altında” başlığıyla altyapıyı oluşturdu. İlerleyen saatlerde yazı “Terörist saldırı” olarak revize edildi. İsimleri ve görevleri önceden belirlenmiş “terör uzmanları,” TV’lerdeki yerlerini aldı. İnsanlık, görüntülerle “Terörizm ile mücadele” formatına uygun hipnotize edildi. İnsanlık yavaş yavaş uykuya daldırıldı. “Terörizmle savaş,” insanlığa açılan savaşın yazılım programıydı. Bu program ile istediğiniz zaman istediğiniz yerde her şeyi yapabilirsiniz. Kimseyi dinlemek zorunda değilsiniz. Kendiniz yazar ve kendiniz oynarsınız. Hipnozlardan dolayı kimse itiraz edemez. Program sürekli güncellenebilir ve kullanılabilir. Tüm alanlarda uygulanabilir.
Coğrafyamızın Kaderi: Türkiye’ye Yansımalar ve Milli Güvenlik Tehditleri
Türkiye, küresel komploların ve vekalet savaşlarının tam ortasında. Kritik bir coğrafyada yer alıyor. 1991 ve 2001 yılları arasında yaşananlar, ülkemizin iç dinamiklerini ve dış ilişkilerini derinden etkiledi. Terör örgütlerinin “sistemin virüsleri” olarak kullanılması, sınırlarımızda sürekli tehdit oluşturdu. Milli güvenliğimizi doğrudan hedef aldı. “Terörizmle mücadele” adı altında yapılan müdahaleler, bölgemizde istikrarsızlığı körükledi. Göç dalgalarına ve insani krizlere yol açtı. Filistin sorununun sürekli zulümlerle taze tutulması, bölgemizdeki gerilimi artırdı. Toplumsal kutuplaşmayı derinleştirdi. Türkiye’nin kendi kaderini tayin etme çabalarını sekteye uğratma potansiyeli taşıyor.
Yeni Dünya Düzeninin Karanlık Yüzü ve Geleceğe Dair İpuçları
11 Eylül komplosu, “Yeni Dünya Düzeni” dedikleri bedensel ve zihinsel kontrol düzenlerinin hızla ilerlemesini sağladı. Terör örgütleri, sistemin virüsleri olarak işlev görür. Sistem, böyle virüsler eliyle sürekli kontrol altında tutulur. Kontrol dışına çıkanlar olursa diğer virüs türleri devreye girer. Silahlı virüsler olduğu gibi, sistemi kontrol altında tutmak için “beyaz yakalı ve önlüklü virüsler” de vardır. Örgütlerin kullandığı bayraklar ve semboller, arkasındaki güçlerle derin bağlantılarını ortaya koyar. Bu örgütler, İslam adına eylem yaptığını iddia etse de, Batı’da İslam düşmanlığını körükler. Bu karmaşık ve gizli operasyonel planların varlığı insanlık aleyhine büyük tehditler barındırmaktadır.
Yorumcalar…