İslam Birliği Araştırmaları Merkezi (İSBAM) tarafından düzenlenen “İslam Dünyasının Geleceği ve Filistin” temasıyla başkentte bir otelde “İslam Birliği Kongresi” ne yurt içi ve yurt dışından gelen katılımcılar İslam Dünyası başta olmak üzere Filistin sorunu üzerinde sunumlarını gerçekleştirdiler.
Kongrede sonucunda ortaya çıkan görüş; “Müslümanların geleceğine yönelik tek çıkar yol olan İslam Birliğini kurmadan aydınlık ve huzurlu geleceğe ulaşamayız. Birlikte daha güçlü bir ses olabileceğimize olan inancımız tamdır…” diye açıklandı. Kongre sonunda tüm katılımcı delegelerle hatıra fotoğrafı çektirildi.
Açıklama katılımcılar ve izleyiciler için çok güzel ve umut verici olsa da, kurucularını çok iyi tanıdığımdan dolayı İSBAM ın geleceğini pek parlak göremiyorum.
Erbakan hoca sonrası Milli Görüşçüleri birbirlerine düşürerek, birbirine güvenmeyen milli güvensizler haline dönüştüren ve kendini Büyük Kongre ve Saadet Partisi Genel Başkanının üstünde gören YİK (Yüksek İstişare Kurulu) adındaki yapı olduğu sürece İSBAM’ın başarılı olmasını beklemek hayaldir !
Nedenlerini şöyle sıralayabiliriz.
- İSBAM da karşılıklı güvenirliliği ve samimiyeti sağlayamazlar. Sağlanmasının da önünde set olurlar!
- Erbakan hoca sonrası tüm Milli Görüş camiasındaki insanları birbirine düşürdükleri için İBAM’a üye olacak yerli yabancı delegeler ve akademisyenler çalışmalarını yaparken birbirine düşürürler.
- Nasıl Milli Görüşçüleri bizans oyunları ile nasıl dağıtıp parçalar haline getirdilerse, İslam Birliğini savunanları da dağıtıp parçalar hale getirirler.
- YİK denen yapı İSBAM’ın içinde olduğu müddetçe gerçek manada İslam birliğinin kurulması için ilmi çalışma yapamayacakları ve yaptırmayacakları için milli görüşçülerinde hayalini kurduğu İslam Birliğinin kurulmasının yolunu açamazlar.
- Geçmişte Erbakan hocanın kurduğu MİLKOLAR olarak isimlendirilen kurumlar, kuruluşlar ve STK’lar ismen cismen var gözükse de fikren ve zikren nasıl içini boşaltıp tabela kuruluşları haline getirdilerse, İSBAM’ında uğrayacağı akibet aynı olmasından endişe edilmelidir.
Peki bu İSBAM’ın başarıya ulaşması için ne yapılmalı ?
Dua etmekte dahil bunun üç aşaması/yolu vardır!
İlk Aşama; Dua Etmek
Tabi ki İslam Birliği araştırma merkezi İBAM gibi bir merkezin geleceğinin parlak olmasını tüm milli görüşçüler ve tüm Müslümanların duası istenmeli.
Peki bu kongrenin hayırlara vesile olması için dua etsek, bu duamız kabul olur muydu ?
Elbette kabul olur !
Biz inanıyoruz ki, Allah(c.c) hiç bir dua’yı geri çevirmez. Hemen kabulde edebilir, tehir edebileceği gibi kabulünü ahirete de bırakabilir. Ama duaların kabulü için şuurlu Müslüman olmak gerekir.
İkinci Aşama; Şuurlu Müslüman Olmaktır
Bunun için ise önce “Şuurlu Müslüman” olmanın şartlarını bilmek gerekir.
Şuurlu Müslümanın özellikleri şunlardır;
- Müslüman evvela ve öncelikle dünyaya geliş gayesinin idrakinde olmak mecburiyetindedir.
- Müslüman,“kul” olduğunu bilecek ve hiçbir zaman unutmayacak.
- Müslüman din-dünya-siyaset-ticaretin birbirinden ayrı olmadığını iyi bilecek.
- Müslüman kime, niçin yaranmak veya yaranmamak gerektiğinin şuurunda olmalıdır.
- Kendini, şahsiyet ve kimliğini saklamayacak.
- İtimat edilip, güvenilir olmak.
- Zoru görünce inkar ve geri adım atmayacak.
- Şuurlu Müslüman; doğru sözü, doğru zamanda, gerektiğinde, söylenmesi icap ettiği kadar ve eğip bükmeden yani kem küm etmeden ve dosdoğru olarak söyleyecek.
- Ortak karar almadan ve kitaba bağlı olmaksızın hareket etmeyecek.
- En önemlisi de; eleştirilere kulak vermek ve onları da müzakare konusu yapmak şuurlu Müslüman için kaçınılmazdır. Eleştirilerden uzak durmak ve eleştiricileri kınamak, ayıplamak şuur noksanlığına alamettir. Şuurlu Müslüman kendilerini özellikle eleştirenlere teşekkür edenlerdir.
İSBAM’ın kurucularında ve kongreye katılan delegelerde bu şuur varsa, İSBAM için yaptığı duaları kabul olunlardan olabilir.
Gelelim duanın kabulü için gerekli olan üçüncü aşamaya;
Üçüncü Aşama; Engelleyicileri Tasfiye Etmek
Milli Görüşün tekrar toparlanmasının önündeki tek engel olan YIK denilen o berbat yapının lağv edilirse, İSBAM’dan da uzak durmaları sağlanabilir.
Bunun yolu 15 kelimeyle yazacak kadar kolay değil değildir diyorsanız yanılıyorsunuz. Hatta bu kadar kolaydır.
Zaten şuurlu Müslümanlar dua etmeye başladıkça daha da şuurlanacak ve YİK denen o berbat yapının engel olacağını/olduğunu anlayıp 15 kelimeyle değil “YIKILASIN YİK !” gibi iki kelime lağv edilmesini hep bir ağızdan isteyeceklerdir.
Sonuç olarak
İSBAM”ın başarıya gitmesinin yolunun buradan geçtiğine inanlardanım.
…
Vesselam[s.ö]
Sadi ÖZGÜL
