Mi̇lli̇ Gazeteni̇n Yalan Haberi̇ Çöktü

Saadet Partisi’nin Ankara 1 bölge 1. sıradan milletvekili adayı gösterdiği DGM eski hakimi Tanju Güvendiren meselesindeki kafa karışıklığını partililer nasıl atlatacaklar? Çünkü RP lileri içeri ilk tıkan hakimin de bizzat kendisi olduğu ortaya çıktı.

Her ne kadar “ben o davanın ne hakimi ne de savcısıyım” dese de ortaya çıkan yeni belgelerde 28 Şubat sürecine çok az bir zaman kala Kudüs gecesi düzenleyen Sincan ilçesinin RP li belediye başkanı dahil 9 kişiyi sorgu hakimi olarak aldığı 5 sayfalık ifade tutanağı sonrasında tutuklama kararı vererek ilk hapse o atmış.

Gelelim asıl meseleye;
Milli Gazete bu konuyla yaptığı haberlerde hakim Tanju efendini davayla alakası olmadığını iddia etmiş. Delil olarak ta tutuklu RP liler aleyhine açılan davanın dosyasının görüntüsünü yayınlamış. İddiasını desteklemek içinde emekli hakim Tanju efendinin Erbakan hocayla çekilmiş fotoğraflarını yayınlayarak aklamaya çalışıyor. Bu kadarla da kalmayıp TV5’inde yaptığı görüntülü röportajı ile algı oluşturarak aklamaya çalışmalarına desteği gözden kaçmıyor.

Röportajın ilginç ifadelerinden biride kamuoyunda kendisi ile ilgili haber yapılmasına ve itiraz edilmesine “SP’ye karşı yapılan” bir şeymiş gibi ifade ederek teşkilat mensuplarını da beni savunmak SP yi savunmaktır mesajı vererek SP lileri öne atması da gözümüzden kaçmıyor.

Tanju efendi tutuklama kararından yıllar sonra pişmanlık veya vicdan azabı duymuş olabilir. Hatta gelip Erbakan hocadan da özür dileyip helallik almışta olabilir. Erbakan hoca onu affetmişte olabilir. Erbakan hocaya süren davalar konusunda yol da göstermiş olabilir. Ama bütün bunlar onun yediği o haltı unutturmaz ve onu da aklamaz.

Zaten konumuzda Tanju efendinin affedilmesi veya affedilmemesi üzerine değildir. Hoca affetmiş olabilir o da kendi takdiridir. Ama verdiği tutuklama kararından zarar görenler eziyet görenler affetmiş değillerdir. Erbakan hoca kendi şahsı için affetmiştir. Bize de emir kipinde ‘ben affettim sizde affedin’ çağrısı yapmadığına göre isteyen affeder istemeyen affetmez. Kimse kimseyi de bu yöndeki tercihlerinden dolayı kınayamaz.

Bu yazdıklarım üzerinden spekülasyon yapanlar olacaktır.

Şunu özellikle ifade ediyorum ki;
Tanju efendi için “28 Şubatın hakimidir” demiyorum. Hatta kendisinin şahsıyla da ilgilenmiyorum.

İlgilendiğim konu;
Milli Gazetenin bu hakimin yediği o haltı, yapmamış gibi farz ederek yok savcı değildi, şu değildi, bu değildi, öye değildi, böyleydi diyerek kafaları karıştırmak suretiyle konuyu 28 Şubat eksenine kaydırıp eksik ve yalan haberlerle konuyu sulandırıp SP teşkilatları üzerinde algı yapmasıdır.

Bu saatten sonra SP liler olarak yapmamız gereken SP genel merkez yönetimi ile yoğun şekilde iletişime geçip, Tanju efendinin adaylıktan kendi rızası ile çekilmesi için YSK ya başvurmasını istemesi için baskı yapmalıyız.

Hani derler ya!
“At izi it izine karıştı” diye.
Bu sözünde artık bir anlamış kalmamış gibi.

28 Şubat sürecinde kripto belgeyi Erbakan Hoca’dan saklayan Abdullah Gül denen haini SP nin Cumhurbaşkanı adayı olmasını sağlamak için Temel Karamollaoğlu’na farklı yollarla baskı yapılmasını sağlayan İtoğlu İtlerin ve “GUGUK KUŞLARI”nın izi, it izine karışmış durumda artık…

Vesselam[s.ö]

Sadi ÖZGÜL

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir