Daha geçen hafta Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek “Ekonomi sıçramaya hazır” demişti ama, bu kadar çabuk sıçrayacağımızı daha doğrusu bu kadar sıçacaklarını beklemiyorduk doğrusu.
AKPartisi’nin ısrarla uyguladığı mevcut para-kredi-faiz sistemi ve Borca Dayalı Para Sistemi [BDPS] yüzünden, son 14 yılın en yüksek resmi enflasyonu %15.4 oldu.
Ya halkın gayri resmi enflasyonu !?
TÜFE: %16 ÜFE ise; %24
Zaten ekonomi yönetiminin başındakiler “gelişmekte olan ekonomimiz var, ekonomi sıçramaya hazır” derken, küresel finans elitlerin dizayn ettiği ekonomi/finans öğretilerinin kurallarının en iyi uygulayıcısıyız demek istiyorlar. Faizsiz olmayacağını öğreten mevcut ortodoks ekonomik modelini başarıyla uyguladıkları takdirde başarılı olacaklarını sanıyorlar.
Sıçramanın burada kalacağını sakın sanmayın. Yerli ve milli temelli yeni ekonomik model geliştirip yürürlüğe sokmak yerine, küresel finans elitlerin dizayn ettiği ortodoks ekonominin kurallarını ve işleyişini yerli ve milli olarak pazarlayanlar oldukça sıçramak hafif kalacak, adeta sıçacağız.
Bir başka açıdan baktığımızda enflasyonun %15,4 e yükselmesi önemli değildir. Ülkeyi ekonomik ve sosyal açıdan kötü duruma getiren hükümdarın / idarecinin yüzüne karşı hakkı söyleyerek itiraz edemeyen ve sömürülmeye müsait potansiyel namaz kılan köleler’in enflasyon oranı daha önemlidir.
Anlayacağınız enflasyonun ana sebebi olan faizi, hayatın olmazsa olmaz gerçeği kabul ettirmeye çalışan günümüzün Muhafazakar Demokrat Beyaz adamları, alçak faize değil ama yüksek faize karşı olan ‘namaz kılan köleler’ den oluşturulmuş bir halk istiyorlar.
Korkarım ki, akletmeyip faizle iştigal etmenin “Allah ve Peygamberi ile harp etmek” [Bakara:279] olduğun idrakine varamayıp, güçlerinin yettiğince faizle mücadele etmeyip, ABD-İngiliz patentli faizci ekonomistler ile ayetlerle hadislere dalavere ile takla attırarak faiz fetvaları veren matematiksel mantıktan yoksun hocaefendi kılıklı şarlatanlara itibar etmeye devam ederlerse belkide, Allah ile harp eden Müşrikler topluluğuna dahil olmuş olacak ve ahirette de hep beraber haşr olunacaklardır.
Demek ki; “Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizin kazandığı günahlar yüzündendir” [Şuara:30] ayeti tecelli etmeye devam ediyor.
İşte bu vahim durum hem dünya, hemde ahiret olmak üzere “cehenneme bilet almak” değil midir !?
Akıllar başlara alınmazsa işte o zaman Allah’tan bir musibet gelmesini bekleyebiliriz.
Vesselam[s.ö]
Sadi ÖZGÜL