Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da kiraların %168 oranında arttığı medyaya yansımıştı.
Ancak şunu ifade edebilirim ki İstanbul’da kiralar %400 oranında arttı. %25’den daha fazla artış gerçekleştirilemez hususu seçime kadar planlı bir oyalama taktiği. Bugün ev sahibi-kiracı anlaşmazlığı kapsamında avukat tutmak bile asgari tutarda 5100 lira. Seçime kadar %25 oranı artış adı altında bunu bastıralım, seçimden sonra başa gelen çekilir. Herkes başının çaresine baksın.
Kiracı da ev sahibi de bize düşman olmasın anlayışı ile devlet mi yönetilir?
Planlı Sandalye Kapmaca Oyunu
Hedef boş sandalyeyi kapmakta değil.
Türk milletinin altındaki sandalyeyi çekerek kapmak!
Kiracısını bir şekilde çıkartmayı başaranlar kira oranlarını her geçen dakika daha da yükseltmeye devam ediyor. Adeta bir sandalye kapmaca oyunu! Sandalyeyi kapamayan açıkta da kalmıyor. İnsanların altındaki sandalyeyi de çekmeye çalışıyorlar. Neredeyse ev sahipleri, KSYS (Kiracı Seçme ve Yerleştirme Sınavı) icat ettiler diyeceğiz. İnanılmaz bir zalimlik yaşanıyor.
Hükümet ise bu soruna seçime kadar %25 artış olarak bakıyor. Bu ne demek? Seçimden sonra herkes başının çaresine baksın demek. Madem insanları düşünüyorsunuz, ev sahibi-kiracı çatışması kapsamında anlaşmazlık durumlarında avukat masrafını da karşılasanıza!
Kiracılarda anlaşmazlık noktasında avukat masrafını karşılayacak bir para bile yok. Hiçbir çağda Türk milleti bu kadar aşağılanmadı, horlanmadı. Kendi yurdunda, kendi şehrinde, kendi semtinde Türk milleti sokakta kalmak üzere. Devlet nerede? Türk milleti kendisi için kutsal olan her şeyden nefret etsin diye psikolojik bir savaş yürütülüyor.
İstanbul’da Tahmini Artış Tutarı %400’dür!
2000 liralık kiralık daire 8000 lira oldu ise kira oranı %168 değil, %400 oranında artmış demektir. Devlet olarak asgari ücrete göre minimum ve maksimum oranda şehir, semt, evin metrekaresi ve niteliklerine göre parametreler belirleyerek sabit bir oran belirlemek ve mevcut tüm kira sözleşmelerini ve kiralık daireleri de yeni tutan ve oturan hane halkları için bu şekilde kanun hükmünde revize etmek vatana, millete hizmet ancak seçime kadar %25 söylemi ile milleti oyalamak, ev sahibi-kiracı anlaşmazlıkları ile psikoloji bozmak ise bu millete yapılan en büyük zulümdür. Gelinen noktada Türk milleti evi ile TÜTEN OCAĞI İLE tehdit ediliyor. Devlet nerede?
Türk Milleti Tüten Ocağı ile Tehdit Ediliyor
Tüten ocağı ile evi ile tehdit edilirken biryandan da; yurdu ile tehdit edilen ve bu milletin hâlinden anlamayan/anlamamazlıktan gelen, sorunları bir sene daha ötelemeye çalışan saray ahalisi, sizin durumunuz da gerçekten içler acısı. Bir nefes alalım nefes.
Yandaşlarınıza kurdurduğunuz ‘Yabancılara Danışmanlık şirketleri’ adı altında önce oturum sonrasında vatandaşlık garantili konut satışları kapsamında yurdu istila ettirdiniz. Ülkeye sipariş usulü olarak doldurduğunuz yabancı uyruklu unsurlarla ‘seçmen mühendisliği’ gerçekleştirdiniz. Bu memleket için gece gündüz çalışan vatanperver insanların kariyerlerini sabote ederek ‘soruların cevaplarını verdiğiniz’ unsurlarla ‘memleket kadrolarını istila ettiniz’. Gençlerin bugünlerini ve yarınlarını çaldınız.
Sosyal medya yasası adı altında şimdi gelinen noktada ses kesmek için tasarı sundunuz. Dezenformasyon maskeli baskıcı yasa ile bu kadar insanı tutuklayamayacağınız için. Herkesin sesini kesmenin yolu hapis ile mi korkutmak?
Suriyelilere briket ev yapıyorlarmış.
Yahu kendi milletiniz sokakta kalmak üzere. Kendi milletiniz tersine göç ediyor. Büyükşehirler yabancı uyruklu unsurlarla dolarken, Türk milleti şehirlerini terk ediyor. 28 yaşında bir gencin bunları düşünmek zorunda olduğu için bile utanmalısınız.
- ABD’de, Kanada’da Norveç’te 28 yaşında bir genç sizce bunları mı düşünüyor?
- Bir milletin bu kadar üstüne gelinir mi?
Türk Milleti Örtülü Operasyonla Anadolu’dan kovulmak İsteniyor
Yabancılarla doldurulan büyükşehirlerde kira oranlarına müdahale etmemek demek, örtülü olarak Türk milletini kovmak demek
Ülkemizde yabancılara danışmanlık şirketi adı altında yabancı uyruklu unsurları doldurarak vatandaşlık vermek ve bu nedenle artan kira oranlarına da müdahale etmemek demek, Türk milletini kendi evinden, yurdundan örtülü olarak kovmak demek. Kira oranlarına müdahale artışı %25 oranında sabitlemek değil, zaten asgari ücrete göre uçmuş olanı aşağıya çekmek, mevcut tüm kontratları ve ilanlardaki dairelerin tutarlarını bu yeni fiyatlandırmaya göre sabitlemek demektir.
Siz Sorunu Çözmediniz. Seçime Kadar Zaman Kazandınız
- Türk milletini kendi yurdundan mı kovuyorsunuz? En azından kovulduğumuzu bilelim.
- Her an arkanızdan vurup ikinci ihaneti gerçekleştirme potansiyeli olan Arap kardeşlerinizi mi istiyorsunuz İstanbul’da?
Antalya’da ise Rus ve Ukraynalı Hristiyan kardeşleriniz oligark mahalleleri kurarak sizin döneminizde sıcak denizlere indiler. Tebrikler… “Geldikleri gibi giderler” diyen atamızın evlatlarını bir yandan örtülü olarak kovuyor ve yurdu sessiz istila ettiriyorsunuz.
Ama şunu unutmayın ki Türkiye Türklerindir.
İnsan Vatan (Genetik İşgal + Beden Sınırları) > Toplum (Aile Birliğini Yok Etmek + Hedef Değerlerimiz ve Milli Şuurumuz) > Anavatan (Hedef Ulus Devlet Yapısını Parçalayarak Silahsız İstila)
Türk milletini aşılarla nasıl katlettiğinizi, hastalık teşhisi ile alakası olmayan PCR test kitleri ile genetik verilerini nasıl çalıp sattığınızı, sahte unvanlı etki elemanlarıyla nasıl tuzağa çektiğinizi çok iyi biliyoruz. Sırada ise evsizleştirilmeye/mülkiyetsizleştirilmeye çalışılan Türk milleti var.
Gönül Katliamı Gerçekleşiyor
Toplum siz şartları zorlaştıkça daha da zalimleşiyor. Tıpkı “Squid Game” dizisi gibi. Herkes para için birbirinin kuyusunu kazmaya başladı.
- Devlet buna ne zaman müdahale edeceksin?
- Hırsızlık, haksızlık, hukuksuzluk toplumun temel yapı taşı olsun ve akabinde gönül katliamı gerçekleştikten sonra mı müdahale edeceksiniz?
Saray Kadrosu Türk Milletinden İzole Olmuş Bir Hâlde
Bize dokunmayan yılan bin yaşasın diyor tüm kadronuz. Siz gerçekten milletten izole olmuş ve vatandaşın derdinden bihabersiniz. Orta sınıf çöküşe sürüklenirken, zenginliğinize zenginlik katmanız size zevk veriyor değil mi? Siz nasıl insansınız? Siz nasıl vicdan sahibisiniz?
Orta sınıfın hayatının üzerine inşa ettiğiniz zenginliğinize daha da zenginlik katışınız krallığa dönüştükçe zevkleniyorsunuz. Bu zalimliğiniz Türk milletinin TÜTEN OCAĞINI söndürmek üzere. EN SON OCAĞA kadar mücadeleye devam. Türk milletini devletini geri alacak.
Vicdan Sahibi Türk Milleti Peygamber Sınavı Veriyor
Aynı zulümler Hz. Muhammed (sav) de yapıldı. Onu ve ashabını aç bırakıp, zulüm ve işkencelerden geçirmeleri, toplumun dışına itmelerini siz de anlattınız. Peygamber efendimiz evini yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Şuan vicdan sahibi gerçek Türk milleti peygamber sınavı veriyor.
Milli Marşımıza Açılan Savaş: Tüten Ocağa Müdahale Ev Sahibi – Kiracı Çatışması + Tersine Göç + Türk Milletini Evsizleştirme ve Mülksüzleştirme + Orta Sınıfın Üzerine Krallık İnşası…
Türk milletinin tüten ocağına yapılan müdahale, İstiklal Marşımızda belirtilen; “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak. Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak…” dizelerinden alınan intikamdır. Hasım unsur, bağımsızlık marşımıza kodlanan Türklük şuuruna fütursuzca saldırmaktadır.
Devlet Tüten En Son Ocaktır
Türk milletinin tüten ocağı her geçen gün söndürülmeye devam ederken asıl devletin kim olduğu sorusunu da sorgulamak önemli. Devlet tüten en son ocaktır. Yani devlet millettir. Devlet kuvayi milliyedir. Tüten en son ocak sönene kadar zalimliğe teslim olmayacağız.
Ömer MEMOĞLU
