Türkiye’de yeni 15 Temmuz’lar oluşturabilme ihtimali olan unsurlar, Stratejik Göç Mühendisliği çerçevesinde Türkiye’ye yönlendirilen yabancı uyruklular olabilir mi?
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA; ajanlarının ve ABD diplomatlarının gizemli hastalık Havana Sendromu’na yakalanma ihtimaline karşı HUMİNT faaliyetlerinde birçok bölgede enerji saldırılarının hedefi olmamak için strateji olarak yabancı uyruklu devşirme unsurları kullanıyor.
Peki, nedir HUMİNT?
Human Intelligence kelimelerinin kısaltılmısıdır. İnsan zekası, sinyal zekası, görüntü zekası ve ölçüm ve imza zekası gibi daha teknik zeka toplama disiplinlerinin aksine, kişiler arası temas yoluyla toplanan zekadır. NATO, humint’i “insan kaynakları tarafından toplanan ve sağlanan bilgilerden elde edilen bir istihbarat kategorisi” olarak tanımlar.
HUMİNT; adından da anlaşılacağı gibi, herhangi bir teknik yoldan ziyade çoğunlukla insanlar tarafından yapılır ve genellikle gizli ajanlar ve casuslar tarafından icra edilerek bilgi ve istihbarat sağlanır.
HUMİNT faaliyetleri kapsamında devşirme unsurları kullanan CIA, yönlendirilmiş göç kitleleri çerçevesinde hedef alınan coğrafyalarda yabancı uyruklu suç örgütleri inşa ederek blockchain tabanlı istihbari bilgi aktarım konseptleri geliştiriyor.
Kripto paralarla fonlanan unsurlar, kendilerine verilen talimatlar kapsamında yabancılık çektiği ülkede rahat bir yaşam sürebilmek için bu kolay para kazanma yolunu tercih ediyor. Hem birer kripto ABD ajanı hâline gelen unsurlar hem de hedef devlette istihdama kavuşarak milli demografinin ve ekonominin yıpranmasını sağlıyor. Aynı zamanda bu unsurlar kimlerin talimatını yerine getirdiğinden de habersizler.
ABD ise yönlendirilmiş göç stratejisi çerçevesinde hedef alınan ülkelerde bu strateji ile yapılanmalar oluştururken unsurların eylemleri kapsamında yakalanma ihtimalleri çerçevesinde verilen talimatlarda Afganistan, İran, Suriye gibi uyruklu unsurlar kullanıldığından kolaylıkla diğer devletlerin istihbarat servislerinin üzerine yıkılabiliyor.
ABD’nin Afganistan’dan çekilirken geride bıraktığı binlerde silahları hatırlatmak belki size ne anlatmak istediğimiz konusunda yardımcı olabilir.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in Rus vatandaşlarına yönelik; “15-30 Temmuz arasında Türkiye’nin Batısına gitmeyin” uyarısını Türkiye’de olanlar ise dikkatli olsunlar olarak değerlendirildiğinde bu noktada önem arz etmektedir.
Tehditler sadece Türkiye’nin batısı ve doğusu için geçerli değil!
Türkiye’de bir sonraki 15 Temmuz’u oluşturabilme ihtimali olan unsurlar, Stratejik Göç Mühendisliği çerçevesinde Türkiye’ye yönlendirilen yabancı uyruklu unsurlardır.
Bunun yanında Akdeniz kıyı şehirlerinin de Rus oligarkların yanında Ukraynalı oligarklarla da dolmuş olması endişe vericidir. Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde Türkiye’nin Akdeniz kıyı şehirlerine yönelik Rus ve Ukraynalı göçmen stratejisi kapsamında da Ukraynalıların içerisinde Akdeniz’i karıştırmak adına unsurlar ülkemize sızdırılmış olabilir.
Ottawa Sözleşmesi kapsamında sınırlarımızdaki mayınların kaldırılmasını Yunanistan sınırlarına çelik duvarlar ören AB finanse ederken, Pakistanlı ve İranlı sevkiyatının ardından Türkiye – Ermenistan sınırında da mayın temizliğine başlandığını ve bu temizliğin ise bir İsrail şirketi tarafından üstlendiğini belirtmemiz gerekir. İsrail Ottawa Sözleşmesi’ni imzalamayı reddederken kendi sınırlarında da mayınlar bulunmakta ancak ne hikmetse Türkiye-Ermenistan sınırını ücretsiz temizlemektedir!
Türkiye’nin parçalanması çerçevesinde sızdırılan muhacir görünümlü CIA’sal devşirmelerine karşı dikkatli olmak hayati önem arz etmektedir.
Bir sonraki 15 Temmuz’da yabancı uyruklu unsurlar kullanılabilir!
…
Ömer MEMOĞLU
Yutam Başkanı