Her gün bir ilden şarbon haberleri geliyor…
Bitkisel üretim ve hayvancılık yani tarım politikaları çöktü, tarımsal üretim hızla yok edildi. Son yedi ay içerisinde 835 bin canlı sığır ithal edildi. Karantina, kontrol gibi temel denetim süreçlerine son verilmesi, ithalat sürecinin şirketlere bırakılması sonucu şarbon hastalığı olan on binlerce ithal sığır piyasaya sürüldü. Ankara, İstanbul ve Sivas’ta şarbon şüphesiyle birçok insan hastanelik oldu. Şimdi şarbon tehlikesi yayılıyor.
Bunlar başka ülkede olsa Tarım Bakanı istifa ederdi.
Bizimkiler yine başkasını suçluyor. “Basın abartıyor” diyordu.
Tarım bakanı: “Vatandaşlarımız gönül rahatlığı ile et tüketebilirler” dese de, insanlar ölmeye başlarsa her zamanki gibi sorumluluk almazlar, sorumluğu başkasına atarlar.
Birde bakmışsınız şarbondan Şaron’u sorumlu tutarlar. Güya uydurulmuş düşmana meydan okudu diye birde bakmışsınız kahraman oluvermişler. Bunu da alkışlayacak Muhafazakar kitle her zaman bulunur!
…
İstanbul Valisinin şarbon vakıalarında ki son durum açıklaması ise tam evlere şenlikti. Neredeyse Tarım ve hayvan bakanının eksiğini tamamlıyordu.
Vali bey; “Vatandaşın daha bilinçli olması lazım” demiş. Eeee Polis müdüründen vali yaparsan, böyle alakasız açıklamalar yapar işte!
Vali beye soralım;
- Satın aldığımız marketteki kasiyere mi soracağız şarbonlu etini ?
- Mahalle marketinden aldığımız İthal et hastalıklı mı değil mi mahallenin muhtarına mı soralım ?
- Mahalle marketinden aldığımız İthal et hastalıklı mı değil mi diye nalbura mı soralım ?
Memleketi Afrika’ya çevirdiler. belkide hastalıklara da alışın artık diyorlar.
Bugün şarbon yarın ebola ya mı bekleyelim…
Zaten vatandaş bilinçli olsa idi, daha önce Sırbistan’dan hastalıklı et ithalatı yapanları tekrar seçerek işbaşına getirirler miydi?
Muhafazakarlar devlet adamlığından bi haberler! Ne kadar düşük profilli ve işinin ehli olmayan varsa mevki sahibi oluyor ülkemde.
Olsun bunu da alkışlayacak Muhafazakar kitle her zaman bulunur!
…
Vesselam[s.ö]
Sadi ÖZGÜL