Saadet Partili olmadığı halde önüne gelen, siyasi amaçları uğruna Saadet’i araç etmeye devam ederken, şimdi de bu kervana CHP li Abdüllatif Şener de katıldı.
Abdüllatif Şener, “Pelikancılar” olarak anılan ekibin yeni parti hazırlığında olduğu Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül üçlüsüne TV5 de katıldığı bir programda;
“En faydalı şeyi söyleyecek olursam, orada burada dolaşmasınlar hep birlikte gelsinler Saadet Partisi’ne. Saadet Partisi hazır bir partidir. Burada düzgünce siyaset yapsınlar…”
diyerek Sadet Partisine katılmaları yönünde bu öneride bulunmuştu.
Siyasette hiçbir şey tesadüf değildir.
Hele bu önermeyi uzun yıllar siyaset yapan biri söylüyorsa altında Saadet Partisini aleyhine yönelik hem dışarıdan, hem de içeriden destekli plan ve proje olduğunu düşünmemek siyasetten anlamayan “dişi çıkmamışların” tavrıdır.
Bu gelişmelerin içinde Saadetin Genel merkezinin dahli olup olmadığını iyi anlamamız için SP Genel Merkez yönetiminin şu kritik soruları cevaplamaları gerekecek !!
Sözü ve yazıyı fazla uzatmadan hemen sorularımızı soralım !!
- Abdüllatif Şener’e Saadet Partisi adına konuşma yetkisini kim verdi !?
- TV5’e adeta “Kayyum” atar gibi yeni ekip kurduran Gül, Babacan’ı önümüzdeki büyük kongrede Saadet Partisine kayyum atar diye endişelensek mi !?
- Yeni parti kurmakla değilde Saadet’e gelirlerse, Pelikancıların AKPartiye rakip olacaklarını üst akıl her iki tarafın kulaklarına fısıldamış olabilir mi !?
- Yoksa prensipte anlaştınız da, Milli görüşün son kalesi majestelerinin ingiliz şövalyelerine karargah mı olacak !?
- Saadetnin erzel-il ömür safhasında olanları işi pişirmiş, millet “doğal gelişti” sansın diye mi uğraşıyor yoksa !?
- Fazilet Partisinin kaptan köşkünde iken, köşkü terk edip, geminin karaya vurmasına sebep olanlar içeri, bu adamlardan şikayetçi olanlar ise dışarı atılmak isteniyorsa o zaman işin değişeceğini aklınıza getirdiniz mi !?
- Bu kritik sorulara cevap verilmez ise, “sukut ikrardan gelir” prensibi gereği tüm şüphelerin ve teorilerin doğru olduğu sonucu çıkartılacağını aklınıza getirdiniz mi !?
Bazı arkadaşlarımız bu konuların Sosyal Medya da değilde, Saadet Genel Merkezine iletmemi tavsiye edeceklerdir. Tıpkı daha önce yaptıkları tavsiyelerde olduğu gibi.
Bunu çok kez yaptım ve iki gün önce konu ile ilgili alakadar olacaklarını yönünde endişelerimizi gidermez en azından “ilgileneceğiz” içerikli bir cevap vermezseniz, her zaman yaptığınız gibi sürümcemeye bırakacağınızı düşünerek sosyal medya platformlarında milli görüşçü gruplar üzerinden umuma açık şekilde soracağımı ve Saadetin mensuplarını bilgilendireceğim konusunda Saadet Partisinin en üst düzey abilerinin whatsapp numaralarına tek tek göndererek bilgilendirdim.
Ama whatsapp mesajını okudukları anlamına gelen mavi tık işaretine rağmen her hangi bir cevap yazmadılar. Bu durumda da üzerime düşeni yapmak kaldı bana da.
Kardeşlerim;
Teşkilatımıza zarar vermesinden endişe ettiğimiz bu gelişmelerin alametleri endişelerimizi artırıyorsa, yapmamız gereken o yanlışın düzeltilmesi için gayret sarf etmektir.
Ama bunun yolları vardır.
- Sorgulamak ve yanlış yapmamaları konusunda uyarmak
- Yanlışta ısrarcı olurlarsa yanlışlarını etrafa duyurmaktır.
Birinci yolu yapılmıştır. “Kim ne dersin ümmetin geleceği için en iyi kararı biz veririz” statikoculuk anlayışı hakim sürdüğü için sonuç alınamamıştır.
İkinci yolu deneyeceğiz artık. Burada ki gayemiz yıkmak değildir. İtiraz çok olursa belki fark ederler de, “yanlıştan dönerler” üzerinedir gayemiz.
Bu İslami temel esaslar çerçevesinde Milli Görüşçü kardeşlerimin hep birlikte bu sorgulamaları yapabileceklerini düşünerek önemli bu konu hakkında bilgilendirme yapmak istedim.
Velhasılı kelam;
Pelikancıların Saadet Partisine katılıp Fazilet Partisi kongresinde yarım bıraktıkları işi tamamlamaları için bir fırsat daha verip, vermeme konusunda karar verecek olanlar Milli Görüş’ün patentini alan Saadet Partisinin AK Saçlıları değil, cefakar, vefakar Saadet tabanının vereceği karar olmalıdır.
…
Vesselam
Sadi ÖZGÜL