Türk halkı mafyatik camianın üyesi Sedat Peker’in sekizinci videosunu beklemeye başladı.
Türk siyasi tarihinde liberal sağ iktidarlar mafyayla bir olup hukukun dışına çıkarak mafyalaşmıştı.
Bugün ise, aynı mafyatik camianın üyesi olan Sedat Peker’in ifşaları, mafyatik yapıların siyasete etkilerinin daha da genişlemiş olduğu sonucunu çıkar mı?
“Yoklama zamanı geldi!” diyerek 20 yıldır dokunulmaz denen bazı tabuları ifşâ ederek yıkmaya devam ederken, nerede duracağı da pek belli olmayan Peker’in geçtiğimiz hafta sonunda yayınladığı sekizinci videosuyla, seviye geçişlerinde hızlanmaya başlamış gibi görünüyor.
Peker’e; “Sokak serserisi, üçüncü sınıf mafya, organize suç örgütü lideri…” gibi sözlerle kim ne derse desin, ifşalarıyla Türk siyasi tarihinde 19 yıllık bir iktidarın değişimine sebep olacağa benziyor.
Sedat Peker’in; “Benim adıma SADAT tarafından terör örgütü El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusrâ cihatcılarına tonlarca silah gönderildi” demesi, uluslararası suçlar işlendiğini ve bu bağlamda eğer Süleyman Soylu görevden alınmazsa bundan sonra olacaklardan siz sorumlu olursunuz uyarısıdır diyenler olsa da, bu yeterli bir sebep olmadığı apaçık ortadadır.
Ama aynı Sedat Peker, bugün Türkmenlere insani yardım adı altında, tırlarla Suriye’deki terör örgütü El Nusrâ’ya silah taşıdığını bizzat itirâf ederken, 2016’da MİT tırlarını haber yapan Aydınlık gazetesini değilde, tekrar haberleştiren Can Dündar’ı asmakla tehdit etmişti.
Aynı dönemde; TIR olayını ifşa eden CHP’li Enis Berberoglu’nun vekilliği düşürüldü. TIR ları yakalananlar değil de, yakalayan savcı ve polisler hapse girdiler ve 6 yıldır hapisteler. “Vallahi Türkmenlere gitmiyordu” diyen Tuğrul Türkeş bakan oldu. Yine bir başka vekil Eren Erdem hapse atıldı.
Tekrar dönelim Peker’in son ifşalarına…
Bu ifşalarla yetinmeyen Peker; 15 Temmuz darbe kalkışmasını toplumun bir kesiminin nazarında şüpheli duruma düşürebilecek sözler söyleyip; “Bir sonraki video da, Tayyip abi ile karşılıklı sohbet edeceğiz” diyerek çıtayı bir kaç seviye yükseltiyor.
Peker’in iddialarının doğru olduğunu var saydığımızı düşünelim birazda;
Suriye üzerinden yasa dışı ticaret ağını anlatırken, verdiği isimleri ile geçmiş videoları birlikte değerlendirdiğimizde; Sözde Siyasal İslamcılar, ne olur ne olmaz ileride belki şantaj yapmak için lazım olur diye; kardeş kardeşi, oğul babayı, baba oğlunu, damat kayınpederini, kayın peder damadı fişlerken; en “Kahpe Bizans” entrikalarına nasıl taş çıkardıkları tek tek ortaya dökülüyor. Hatta dökülmeye de devam edecek gibi görünüyor diyebiliriz.
Velhasılı kelam;
Türk siyasi tarihinde liberal sağ iktidarlar terör meselesini istismar ederek mafyayı kullanılır hale getirmek için önce meşrulaştırdılar. Ama sonrasında ise her ne hikmetse, hukukun dışına çıkan liberal sağ iktidarlar da mafyalaştı. Bunun en bariz örneği ise, Susurluk Kazasında ifşa olmuştu.
Bugün ise, Sedat Peker’in ifşalarıyla birlikte bu yapı sadece liberal sağ iktidarlarla değil, dindar görünümlü sözde Siyasal İslamcı iktidarlarda da tavan yaptığı ortaya çıkmaya devam ediyor.
Peker’in ifşalarıyla, devlet yönetiminin mafya-siyaset arasına sıkıştırıldığı gün yüzüne çıkmaya devam ederken, devlete ve hükümete yönelik güven bunalımı yaşayan Türk toplumana yenileri katılmaya devam edecektir haliyle.
Ancak benim bir başka arzum daha var!
Tahminin siyaset-mafya ilişkileri ifşa edilirken, siyaset-tarikat ilişkilerini de ifşa edileceği yönünde gelişmelere şahit olabiliriz.
İşte bunlar yapılırken, gizli istihbarat servisleriyle işbirliği içinde olan işbirlikçi tarikatlerde ifşa olsa ne iyi olurdu.
Vesselam…
Sadi ÖZGÜL