Eleştiri Baki İse, Linç Zayi Olur

Sözde İslami ve muhafazakar camianın İBB’nin başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da kısa süreliğine esir alsa da can kaybına sebep olmayan kar yağışında, karla mücadeleye 1,5 saat ara verip balıkçıda akşam yemeği yemesini en ağır şekilde eleştiriyor olsalar da AKParti’li büyük boy abilerinin geçmişte yaşan ve üzücü can kaybı yaşanan hadiselerde milli yas ilan etmek yerine düğünlü dernekli yaptıkları kutlamalı halleri hiç de düzgün değildi.

Burada birkaç tanesini paylaşalım;

  • Sümeyye Erdoğan’ın nikahlandığı gün 8 asker yaşamını yitirmişti.
  • – 54 kişinin öldüğü Antep katliamı ardından havaalanı saldırısında 44 insanımız öldü ve iki gün sonra davullu zurnalı şatafatlı Yavuz Sultan Selim Köprüsü açılmıştı.
  • – 25 kişinin öldüğü Çorlu tren katliamından iki gün sonra Erdoğanın Başkanlık kutlamaları vardı.
  • – Reyhanlı’da 53 insanımızı kaybettik. AKP nin vekili Burhan Kuzu oğluna düğün yaptı ve Reyhanlı’daki can pazarı için yaşanan olay biraz tadımızı kaçırdı diye twitterdan paylaştı.
  • – Soma’da 301 İnsanımız öldü. Acılı somalılara rağmen AKP vekili kızına düğün yaptı ve mutluluk fotoğrafları paylaştı.

Demek ki, İstanbul Anakent yerel yönetimlerin değilde karayollarının sorumluluğunda olan yollarda görevini yapmamasına rağmen yardımlarda herhangi bir zorunluluğu olmamasına rağmen sanki varmış gibi linç edilmesi, hükümetin ve partisinin başlattığı kendi kusurlarını örtmek için goygouculuk yaparak kısır iç siyasete alet edilmesinden başka bir şey değildir.

Anakent belediyesinin mücadele konusunda aksaklıkları elbette eleştirilecek. Ama kusurlu olanların toplu linçte bulunmaları başka.

Ancak linç ederken iğneyi önce kendilerine çuvaldızı başkasına batırırlarsa öğretici ve doğruya yönlendiren eleştiri yapabilirler ancak.

Anakent belediye başkanının kendisine 1,5 saatlik yemek arası vermesine herkes görüşünü söyler elbette. Ama karayollarının sorumluluğunda olan bölgenin ne sorumlusu, nede tedbir alınmayan devlet kurumlarının sebep olduğu mağduriyetlerden sorumluda olamaz elbette.
O nedenle linç yapılmasındaki gaye merkezi hükümetin sorumlu bakanının hazırlıksız olmasının ortaya çıkmasıdır. Tıpkı deprem ülkesinde, depreme nasıl hazır olmadığımız gerçeği gibi.

Ama herkesin rahatlıkla hatırlayabileceği o üzücü zamanlardaki düğün dernek etkinlikleri örneklerine baktığımızda sözde İslami muhafazakar camianın büyük boy abilerinin aslında insandan yana olmadıkları ve kendilerinden başka kimseyi düşünmedikleri gibi bir gerçek çıkıyor ortaya!

Gelelim İBB başkanının sık sık yaptığı tatillerine kafayı takanlara;

Hz Peygamber ümmetine zamanını üçe ayırma larını tavsiye etmiştir.

  • Dünyalık rızkını kazanmak için çalışmak.
  • Kendine vakit ayırmak.
  • Ailesine vakit ayırmak.

İnsanlar bu model yaşam tarzını, kendi yetiştirme tarzına, eğitimine, kültürüne ve inancına göre yapabilirler. İBB başkanının Hz Peygamberimizin bu tavisye niteliğindeki hadisinden haberi olup olmadığını bilmiyorum ama, dindarların yapması gereken bu hem insani hemde isami yaşam tarzı modelini yapmaya çalışıyor sanki.

Avrupa da mesai bittiğinde herkes unvanlarından sıyrılıp sade vatandaş gibi çarşı pazar gezer veya hobileriyle uğraşır.

Yerel yöneticileri yada bir başka yönetici niye tatil yaptı diye eleştirip linç etmek yerine, herkes ücretli tatil hakkı istemeli.

Bizim insanımız en doğal hakkı olan tatil yapmayı lüks saydığı için haftada 45 saat değil 55 saatte çalış dersen çalışır.

Helal olsun İBB başkanına diyorum..

Her insanın tatil yapmasının yemek arası vermesinin beden ve ruh sağlığı açısından insani, İslami ve en doğal bir hakkı olduğunu öğretiyor sözde İslami Cami ve muhafazakarlar olmak üzere dinidarlara…

Vesselam

Sadi Özgül

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir