Siyasal İslamcılara Göre Mevcut Rejimde İşlenen Günahların Vebali Kime Yazılır!?

Siyasal İslamcı muhafazakar mahallelerin mensuplarının ve sonradan katılanların seçim sonrasında yazdıkları ve konuştuklarıyla, yeni bir dinin doğuşuna denk mi geldiler yoksa yeni bir dinin doğuşunu sağlamaya mı çalışıyorlar soruları akla geliyor.

Türkiye’deki Siyasal İslamcılar denince birçok kişinin aklına sadece AKP Tipi Siyasal İslamcılar geliyor olsa da aslında Siyasal İslamcılığın bir çok tipi mevcut. Bunlar SP tipi, YRP tipi, Hüdapar tipleri de var. Ancak içlerinde en insancıl olanı SP (Saadet Partisi) tipi Siyasal İslamcı Milli Görüşçülerdir. SP dışındaki tüm Siyasal İslamcı partileri tek bir çatı altında toplayan ana çatı yapı ise, AKP Tipi Siyasal İslamcı Muhafazakarlıktır. Konumuz bu yapının mensuplarının nasıl bir ruh hali içinde olmasının yanında dinidarlıkta nirvanaya ulaşmış olabileceklerine yönelik değerlendirme üzerine olacaktır.

AKP tipi Siyasal İslamcı muhafazakar mahallenin mensuplarının sosyal medyada yazdıklarını ve TV lerde ve sağda solda sokakta konuştuklarını toplamaya kalkıştığınızda ortaya eksiği veya fazlası ile şöyle bir derleme çıkmakta.

“Ahlaksızlık, eşcinsellik, fuhuş, zina ve faiz arttı. Alkol, uyuşturucu, kumar vb. kötü alışkanlıklar gırla gidiyor. Cinayetler ve asayiş vakaları arttığı için ülkede güven bitti. Anaya babaya ataya saygı bitti. Sokaklarda kadınlar orasını burasını teşhir ediyorlar. Camiler boşaldı, deistlik ve dinsizlik arttı. TV’lerde kur’an’ı kerim okumayı ses yarışmasına çevirdiler. Bunun yanında vatan hainleri de çoğaldı. Bunlar hep kemalist rejim ve CHP zihniyeti yüzünden. Hala aynı kafadalar. Kendinize gelin. LGBT’ciler iyice azgınlaştı. 6284 sayılı kanun LGBT’yi doğurdu. Reis masaya vuracak ve bu sorunları çözecek. Böyle devam ederseniz helâkınız yakındır…” ve daha nice ipe sapa gelmez sözler…

Bu ifadelere baktığımızda 21 yıllık AKP Tipi Siyasal İslamcı Muhafazakar olmanın “günahlardan arınmışlık ve cennetle müjlenmeye giden yol” olduğu sanılan dinidarlığının öğretilerinin artarak devam eden yansımalarını kolaylıkla görebilirsiniz.

Peki öyleyse, bu ifadelerle kimi kime şikayet ediyorlar sizce?

Ülkeyi 21 yıldır kesintisiz yöneterek yukarıda yazılan kötülüklerde babaların en babası payı olan AKP zihniyetini, Allah’a şikayet ediyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Şikayetlerini alemlerin rabbine değil, AKP Tipi Siyasal İslamcıların tanrısı olan KMAN’a yapıyorlar…

Peki öyleyse; Yunan Tanrısı Zeus ile Mısır tanrısı Ra ve benzerlerini işittik. AKP Tipi Siyasal İslamcıları Tanrısı KMAN’da kim ola?

Merkezinde KASA’nın olduğu “KASA-MASA-ARSA ve NİSA” (Kman) pramidi etrafında kümeleşip, kıyamete kadar payşdar olsun diye Kman Pramidini her türlü tehditlerde koruyup, kollayacağına, zorlama ile önce büyük boy abilerinin kendilerini inandırıp sonrada müritlerini/taraftarlarını tıpkı zihin kontrolü gibi ruhsal kontrol ile kendilerine iman ettirenlerin tanrısıdır.

Peki öyleyse, (onlara göre) Tanrı KMAN, Kman Pramidini nasıl koruyor olabilir?

100 yıllık Türk siyasi tarihine baktığımızda tek parti dönemi hariç tek başına iktidar olamamıştır CHP ve sol partiler. Sol CHP ve sol partilerin koalisyon hükümetlerinde ise muhafazakar sağ partilerle kurdukları hükümetler ise uzun süreli olmamıştır. Koalisyon hükümetleri, azınlık hükümeti ve seçim hükümetleri kurabilmişlerdir. Ancak namazında niyazında olan muhafazakar sağ partiler tek başına yada sağ partilerle kurdukları koalisyon hükümetleri çok daha fazla iktidarda kalmışlardır.

Bu gerçeklere rağmen Tanrı KMAN’a iman edenlerin zihin dünyasına göre 100 yıldır Türkiye’de CHP’nin Kemalist rejim sistemi hakim olmuş ve Müslümanlar süreç içerisinde asimile ve köle ruhlu olmuşlardır. Hükümetlerin durumuna baktığımızda ise, ortada gerçekten bir asimile varsa o da Siyasal İslamcı muhafazakarların milliyetçi olan partilerin iktidarları döneminde olmuştur gerçeği ortaya çıkar.

Peki öyleyse, hükmü ve geçerliliğini yitirmiş Kemalist rejim neden günah tahtasına oturtulur?

Yukarıda alıntılayarak bahsettiğim ifadelere göre, AKP Tipi Siyasal İslamcıların şöyle bir dinidar düşünce dünyasında oldukları artık daha netleşmiştir.

Türkiye’de rejim Kemalist’tir. Kemalizm dinsizlik demektir. Kemalist rejimde ise idarenin başında bazı dönemlerde Müslümanlar olsa da yapacağı işlerin günahından asla endişelenmelerine de gerek yoktur. Günahların vebali de Kemalist rejime ve CHP’nin amel defterlerine yazılır. Bu durumda idaredeki Müslümanlar idari işlerinde ne kadar günah işlerse işlesinler, vebali Kemalist rejimin hanesine yazılacağı için ahirette amel defterlerini sağdan alarak cennetlik, CHP’liler ise Kemalist rejimin hanesine yazılan günahların vebalinden dolayı amel defterlerini toplu olarak soldan alarak toplu olarak ebedi cehennemlik olacaklar.

Bu ifadeleri bir çoğunu yeni duyduğu için garipseyeceksiniz tabi ki… Uzun sürecin çıkardığı sonuç ve AKP Tipi Siyasal İslamcı muhafazakar mahallenin yazarının çizerinin kuş dili anlatmaya çalıştığı tamda budur. Sanki kendileri cennetle müjdelenmişler, cennetin kapılarına badigard olarak görevlendirilmişlerde, cennetin kapısına gelene “galiba sen CHP zihniyetindesin, Cenneti hak edebilmen için önce şu karşıdaki kapıya bir uğra orada biraz yan. Sonra esmerleşmene bakarak Cennete girip girmeyeceğine bakarız” kafasında yaşıyorlar. Bütün bunlar Tanrı KMAN’ın dininin felsefesine göre tabiki…

Her devire kolaylık uyum sağlayan Emevi zihniyeti ölmedi aslında. Ölecek gibi de gözükmüyor.
Şimdilerde AKP Tipi Siyasal İslamcılar ve tarikatçılık hurafesi ruhu taşıyan paydaşları arasında dolaşmaya devam ediyor.

Sonuç olarak;
AKP ve temsil ettiği Siyasal İslamcılık zihniyeti eski CHP zihniyetinin namaz kılan versiyonudur aslında…

SADİ ÖZGÜL

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir