Türkiye’deki Suriyeli Nüfus Sorunu Çözümsüz Değildir

Türkiye’deki Suriyeli nüfusun herkesin yararına bir şekilde kolaylıkla çözülebilir…

Libya ile (mümkünse Azerbaycan ile) federasyon yahut bağı daha zayıf olan konfederasyon anlaşması ile bir birlik kurulur. Türkiye’deki 13 milyon Suriyeli 6,5 milyonluk Libya’ya taşınarak Libya’nın güçlü ve o devasa topraklarda egemen bir ülke olmasının önündeki tek engel olan nüfus gücü problemi çözülür.

Tüm bu çalışmalar Libya’nın petrol geliriyle yürütülürken Suriyeliler gibi Türkiye’ye alışmış ve muhtemelen Türkiye yanlısı politikaları destekleyecek ciddi bir Arap nüfus Libya’daki varlığımızın garantisi olur.

Suriyeliler ve Libyalılarla alâkalı bir kıyaslama yapacak olursak bilin ki Libyalılar katkısız bedevidir. Suriyeliler onlara göre çok daha üst bir kültür bu sebepten yerel halk, Anadolu’ya gelen Balkan Türkleri gibi onları hayranlıkla kucaklayacaktır. Gelenler de vatan kaybetmiş insanlar oldukları için daha modern bir Libya’yı inşa edecektir.

Libya Türkiye arasında bir konfederasyon ile Yunanistan da güneyden baskılanır ve Girit adasının güneyine düşen münhasır alanda Türkiye ve Libya ortak üretiminin önünde engel kalmaz.

Türk müteahhitlerde dünya kadar inşaat ihalesi alırlar ve Libya’da bir şehirleşme furyası onları 20 sene götürür. Bizde sevmediğiniz bu taife Türkiye’yi kurtaracak kahramanlara dönüşür. Türkiye’de boşalacak yüzbinlerce ev sebebiyle kiralar düşer ve göreceli bir rahatlama meydana gelir.

Aynı dili paylaştıkları soydaş bir ülkedeki 3 bin kilometrelik plajlarda alışık oldukları şekilde eğlenir, nargile yapar istedikleri şekilde bayrak açabilirler. İstedikleri gibi Arapça tabela asabilir, Arapça okullar açabilirler. Ayrıca Libyalı Suriyeli gibi emperyalist batı tarafından uydurulmuş yapay ve sahte milletler değil birbirine kucak açan bir Müslüman Arap toplumunun önemini onlara anlatırız. Bunu da ne derece sahipleneceklerini görmüş oluruz. Böylelikle Ensar ve muhacir kültürünü bizden daha iyi uygulayacaklarına inanıyorum. Bence bunun da ispatı için iyi bir laboratuvar olacaktır.

Konfederasyonun bir para birimi basılır ve tüm konfederasyon ülkelerinde geçerli olur. Ucuza işçi çalıştırmak isteyen Anadolulu üretici de gider Libya’da üretir. Ucuz üretimin üssü haline gelir bölge. Ayrıca güneş enerjisi yatırımları ile de artı girdi sağlanır.

Ucuz işçi ve ürünlerde dünya fiyatlarıyla rekabet sorununu çözen Türk sanayicisi know how ve markalaşma ile Türkiye’yi iç üretimi daha az, planlama ve marka merkezi bir ülke haline getirir ve Türkiye’ye sadece para akar. Deyimi yerinde ise hamallık bizden dışarıda kalırken patron ülke oluruz.

Bu hem Arap ülkelerinin hem de Türkiye’nin çıkarına olur. BAE, Suudi Arabistan da Libya’daki sürece bir şekilde dahil edilerek Dubai’deki palmiye adaları Akdeniz’in merkezindeki Libya’da yapılır. Turist çekmek için daha yakında olan bu bölgede bir turizm merkez üssü olarak Avrupa ve bölgenin ilgi odağı olur milyonlarca insan ekmek yerken turizm sayesinde aşırıcı akımlar dizginlenir. Türkiye’nin de turizm tecrübesi yabana atılmamalı. Mentor ülke olur ekmeğini de yeriz.

Libya Sudan sınırını da dikkate alalım.
Sudan üzerinden Somali’ye bağlanacak bir demiryolu projesi ile Türkiye saat yönünün tersine bir şekilde Hint okyanusuna açılır. Somali’deki askerî gücümüz anlam kazanırken Sudan devletinde bulunan tarım arazileri hububat üretimi ile dünya pazarlarına ve Türkiye’ye yönlendirilir.

Dr. Yüksel HOŞ
https://twitter.com/yukselhos/

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir