Milli Görüş camiasının yakından tanıdığı fikir adamı ve yazar Lütfi Bergen twitter hesabı üzerinden Milli Görüş felsefesine yönelik yaptığı ağır eleştirisel yaklaşımlarının olduğu paylaşımları hayli dikkat çekici ve bir o kadar da bu kesimin sinir uçlarını uyarıp rahatsız edecek nitelikte idi.
Bergen paylaşımında; “İbn Haldun’un Türk aydınını nasıl etkilediğini idrak etmeyenler, Erbakan’ın sanayileşme programının İbn Haldun ile bağını kurmakta zorlanmaktadır…” diyerek başlattığı ve sonrasında da; “Milli Görüş (Merhum Erbakan) zamanında İbn Halduncu bir yaklaşımla “Köyde 10 çiftçi var. Bunların dokuzu fazla. Tarımda traktörü yaygınlaştıracağız. 9 çiftçiyi şehirde işçi yapacağız…” diyordu.
Bu eleştiriler önümüzdeki günlerde milli görüş camiasında daha bir çok tartışmayı başlatacak olabilir belkide…
Lütfü Bergen’in Milli Görüş’ün sanayileşme ve şehirleşme politikası başta olmak üzere eleştirilerini okuyunca, her seferinde olduğu gibi, bu seferde “millî görüşün tek partisi biziz…” diyenler eleştirilere ne diyeceklerini yine çok merak ettim.
Daha önceki eleştirilere ne cevap verdiler bilemiyorum. Eğer verdiyseler ne dedikleri bir türlü duyulmuyor…
Saadet Partisi Genel Merkezine el altından; “Milli görüşün çizgisi, Sayın Bergen’in bu eleştirilere çok güzel güncel cevaplar oluşturur. Ama biraz daha çok okuyup yeni fikirler üretirseniz iyi cevaplar verebilirsiniz…” diye tüyo vermek aklıma gelmişti. Sonra da; “Peki ama milli görüş çizgisini tam kavrayabilmişler mi acaba !?” sorusu aklıma geldi ve sonra bundan vazgeçtim.
Sonra da kendi kendime; “Boşver! partililerin rızkından keserek gönderdikleri aidatlarla parti genel merkezinden geçinen israfcılar cevabını versinler…” diyerek tamamen vazgeçtim.
“Millî görüşün tek partisi biziz” diyenlere öncelikli tavsiyem şudur!
Sakın ha Sn. Bergen’e; “Bu adam hasta…” yada “palyaço…” gibi cevaplar vermeyin !
Sonra; “Ne kadar basit adamlarmış bunlar…” diye cümle alemi kendinize güldürürsünüz.
Sn Bergen’in eleştirilerine ne Saadet Partisi ne de Yeniden Refahcıların mevcut zihniyeti cevaplar veremezler. Hatta kendini milli görüşçü olarak niteleyip de diğer partilerde olanlarında cevap verebileceklerini de sanmam. Çünkü Lütfü Bergen çok sağlam eleştiriler yapmış.
Saadet Partililer ve Yeniden Refahcılar ve diğerleri sakın bana kızmasınlar.
Aksine; “Bu eleştirilere neden cevap veremiyoruz. Bir eksiğimiz mi var!?” diye kendilerindeki eksikliklerine kızsınlar.
Korkarım Sayın Bergen’in eleştirilerinde kaynak gösterdiği referansları bile hala okumamışlardır!
Peki o zaman şu soruları soralım;
- Lütfü Bergen’in Milli Görüş üzerine yaptığı bu ve diğer eleştirisel sorgulamaları, milli görüş için farklı bir tehlikenin de öncü artçısı olabilir mi !?
- Toplum düzeyinde Milli Görüş algısı bunun çok daha altında idrak halinde olabilir mi?
- Bu algı/algılar kim ya da kimlerin eseridir?
- Lütfü Bergen’in milli görüşe yönelik yaptığı eleştirilere cevap vermek isteniyorsa önce bu sorulara cevap aranmalı !
Belki aklınıza; “Lütfü Bergen %1 ile %3 arasında kalmış bir siyasi hareketle neden bu kadar uğraşır anlamış değilim. Vaktini daha faydalı olabileceği konularda harcasa, bizde kendisinden faydalanmış oluruz…” diye bir eleştiri gelebilir.
Hatta; “Bu eleştirilere muhakkak cevap verilmeli ama öyle kalibrede biri pek yok mu teşkilatta..?” diye arayışa girenler de olabilir.
Birçok kişi bundan sonra teşkilatın ne hale düşürüldüğünü göstermesi açısından bu tür eleştirileri önemseyecektir.
Yoksa, Sayın Bergen’in haklı yada haksızdır diye bakacaklarını sanmıyorum artık.
Sn. Bergen çok faydalı bir iş yapıyor aslında.
Milli Görüş felsefesine karşı yapılan Sn Bergen”in eleştirilerine karşı söyleyecek sözü olmayanların Türkiye’ye söyleyecek yeni ne sözü olabilir ki?! Koca bir hiç tabi ki.
Saadet Partisi Genel Merkez yönetim kadrosunun yeni fikirler üretmesinde içine düştüğü çıkmazı, son dönemde gözle görülür çıkış yapmak için gayret sarf ederken de daha fazla çıkmaza girdiğini gözler önümüze seriyor aslında..
Lütfü Bergen’in eleştiri üzerine açtığı bu konular; mutlaka “Milli Görüş makas mı değiştirdi yoksa makas değiştirmeye mi başladı…” başlığı altında derin incelenmelidir.
…
Vesselam[s.ö]
Sadi ÖZGÜL