Türkiye’nin gündemini günlerdir, Boğaziçi üniversitesine dışarıdan Rektör atanması ile ilgili protestolar ve tartışmalar meşgul etmeye devam ederken, Boğaziçi Üniversiteli 4 gencin kampüs bahçesinde açtıkları resim sergisinde Kabe resmini yere atarak kutsal değerler ayaklara altına aldıktan sonra çıkan tartışmalar devam ediyor.
Öyle ilginç açıklama ve protestolarla karşılaşıyoruz ki;
Bazı açıklamalara “yok artık” diyerek söyleyecek sözler bulmakta zorlanıyoruz haliyle; Bu açıklamalardan biride; “Kabe’yi savunanlar fişleniyor” fişlendikleri yönünde idi. Sonra AKP lilerin oluşturduğu muhafazakar camiada bu iddia konuşulup hızla yayılmaya başladı.
Sonrasında Kabeyi ve kutsal değerleri savunanlar tepkileri sonrasında bir grubun sokaklara inmesiyle ortaya çıkan durum biraz karmaşık gibi görünse de, aslında yapılmak istenen çok basit bir oyunun denemesinden başka bir şey değildi.
AKP tipi muhafazakarların iktidarının 19. yılında, “Kabe’yi savunan” muhafazakarların, güya bu yüzden fişlendikleri için yerli akademi ve iş hayatında zor durumda bırakılma ihtimalini konuşanları duyunca ve sokaklara inenlerin oyuna getirilme ihtimalini de düşününce üç sebepten dolayı gülesim geldi.
1-) Tenceresi boşalan halkın bu durumda; “böyle bir ihtimal hala varsa ve bunu engellemekle yükümlüler görevini yapamamışlar demektir. Bu durumda AKP tipi devletlüler hem partilerinin hem de 18 yıllık hükümetlerinin kepenklerini kapatsın bir zahmet” diyebilme ihtimalinin artmasına sevinçten gülesim geldi.
2-) Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemini “pandemi” gerekçesiyle yasaklayan İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyetinin, aynı gün üniversiteli AGD derneğinin Beyazıt Meydanı’nda yaptığı eyleme pandemi yasakları gerekçesiyle; “yassak kardeşim yapamazsınız…” demediği gibi; “gençler yapmayın sonra fişlenirsiniz” diye korumak için uyarmayıp uzaktan izlemekle yetinip sessizce kenardan izlemişler.
Velhasılı hiç uyarmaması AKParti iktidarın 19. yılında, AKP’lilerin fişlenme korkusundan kaynaklanmış olma ihtimaline çok gülesim geldi.
3-) Bir grup Boğaziçi Üniversiteli densiz gencin resim sergisi adı altında dini değerlere yaptığı saygısızlık sonrasındaki siyasi rant uğruna toplumda oluşturulmaya/çıkarılmaya çalışılan planlı düşmanlık tezgahına, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) nin yaptığı gibi cesaret ve akılsızlık arasındaki ince çizgiyi iyi hesap edemeyip, sahneledikleri cesaret gösterileri ile toplumun ince noktalarında düşmanlık çıkartmak isteyenlere gönüllü askerler olarak yazılıp; gösteride de; Boğaziçili Üniversite öğrencilerine; “kafirler ve cehennemlikler” diye slogan attırılmak suretiyle hangi zihniyete ve kime hizmet ettiğininden/ettirildiğinden haberlerinin bile olmadan meydanlara sürülme ihtimaline ise uzun uzun gülesim geldi.
Bunda gülünecek ne var? diyorsanız;
Bu tezgahı ve sonrasındaki sahneye koyulmak istenen oyunları bu millet yutmaz…
Oyunun rejisörünü ve sahneye koyanlarla birlikte, bilerek yada bilmeyerek bu oyuna figüran olanları da ayırt etmeden (namazına niyazına bakmadan) siyaset sahnesinden partiler mezarlığına gönderir.
İşte ona gülüyorum !!
SADİ ÖZGÜL