İBB ve CHP’nin Metaverse Stratejisi

Yaşadığımız Çağda, Bilişim, Belediyecilik ve Siyaset Üçlüsü Birbirinden Ayrı Olamaz. Hatta Olmamalı…

Yaşadığımız çağda bilişim ve toplumsal olumsuzluklar bizi öyle bir yere götürüyor ki, bazen yaşadıklarımızın gerçek mi yoksa sanal bir yansıma mı olduğu şüphesine düştüğümüz dramatik geçici nöbetler bile geçirebiliyoruz. Bu nöbetlerde gördüğümüz şeylerin bazen gerçek olduğuna bile inanabiliyoruz.

Yaşadığımız dijital çağda, Bilişim, Belediyecilik ve Siyaset üçlüsü birbirinden de ayrı olamaz. Ama bunun bir seviye daha üstü, Metaverse +Belediyecilik + Siyaset = Performans olamalıdır desek abartmış olmayız diye düşünüyorum.

Böyle bir üçlüden performans çıkması mümkün mü?

Evet pekala mümkündür.
Hatta bunu canlı canlı yaşadık geçtiğimiz hafta İstanbul da. Hatta öyle bir içine daldık ki, ne olduğunu ve nasıl bir Metaverse sanal evreninin içine düştüğümüzü daha yeni yeni fark etmeye başladık.

Bunun nasıl olduğuna geçmeden önce, Metaverse’nin ne olduğunu bilmekte fayda var elbette.

  • Metaverse; Türkçe tabiriyle sanal evren demektir.
  • Metaverse; Geleneksel kişisel bilgisayarların yanı sıra sanal ve artırılmış gerçeklik cihazları aracılığıyla kalıcı çevrimiçi 3 boyutlu sanal ortamları destekleyen, İnternet’in varsayımsal bir yinelemesidir.
  • Metaverse; Bilgisayarlar, android cihazlar, tabletler ve yeni nesil 3D cihazlar sayesinde insanın yapay bir ortama dâhil olmasını sağlamaktadır.
  • Metaverse ile her türlü algı zihinlerde oluşturmak mümkündür.
  • Metaverse 1992 ortaya atılmış, sosyal ağlar ve sosyal medya araçları ile bugünkü şeklini almıştır. Gelişmeye geliştirilmeye açıktır.

Bu kadar kısa izahtan sonra dönelim Metaverse, Belediye ve Siyaset üçlüsünün İstanbul da sergilediği performansının ne olduğuna…

Daha iyi anlaşılması için süreci en başından alarak izah etmeye çalışacağım;

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) 2022 yılında temin etmek istediği 300 metrobüs alımına dair planının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasını taşıyan ve resmi gazetede yayımlanan 2022 Yılı Yatırım Programına alınmaması ve İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü metrosu inşaatı planı projesinin Ulaştırma Bakanlığı tarafından onaylanmaması kamuoyunda ve siyaset arenasında tartışmalara sebep olmuştu.

“Finansmanları hazır” olduğunu söyleyen İBB Başkanı İmamoğlu projelerin onaylanmamasına tepki göstermişti. Sonrasında İmamoğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı bir mesajla, İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmayan projeleri ve diğer satın almaları duyurdu.

İmamoğlu’nun mesajında; “Başkanlığımız finansman bulduğu 300 metrobüs alımını Cumhurbaşkanı onaylamadı ve 2022 yatırım planına dahil etmedi. Sorun değil, alacağız. Ama neden onay vermediğinizi anlayamıyoruz. Milyonlarca İstanbullunun yaşadığı 3. Bölge’de finansmanı bile hazır halde inşa edeceğimiz metro. Milyonlarca vatandaşın kullanacağı İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü metrosunun yapımına kimse engel olamayacak. Projeler hazır, yatırımcılar hazır, finansman hazır… Ama bir imza eksik. Neden?”

Bakalım İmamoğlu doğruyu mu söylüyor !?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımladığı 2022 Yatırım Programı’na göre, yatırım finansmanında en yüksek pay 184,3 milyar TL olarak ayrıldı. Kısaca %27 ile ulaşım-haberleşme sektörüne tekabul ediyor.

2022 yılında Ulaşım-Haberleşme-Şehir İçi Taşımacılık sektöründe mali olarak desteklenen ve onaylanan aşağıdaki projeler ilgili yatırım planında sıralanmıştır:

  • Ankara, İzmir, Mersin ve Konya büyükşehir belediyelerinin otobüs alımına onay ve mali destek.
  • Gayrettepe-İstanbul Yeni Havalimanı Metro Hattı (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı)
  • İstanbul Sabiha Gökçen Metro Bağlantı Hatları (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı)
  • AKM-Ana Tren Garı-Kızılay Metro Hattı Ankara’da (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı)
  • İstanbul Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı)
    Yozgat ve Bayburt Havalimanı Altyapı İşlerinin Tamamlanması.
  • Rıza-Artvin Havalimanı’nın Açılışı.
  • Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren projesi ile iki şehir arasındaki seyahat süresinin kısaltılması.
  • Ankara-İzmir arasında mal ve yolcu taşımacılığını amaçlayan Ankara-İzmir Yüksek Standart Demiryolu projesi.
  • 2022’de açılması planlanan Ankara-Sivas Hızlı Tren projesi.
  • Avrupa ile Asya arasında mal ve yolcu taşımacılığını sağlayacak Halkalı-Kapıkule projesi.
  • Güney ekseninde yük ve yolcu taşıyacak Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep yüksek standartlı demiryolu projesi.

Erdoğan’ın onayladığı proje kalemlerine baktığımızda, İmamoğlu doğruyu söylüyor diyebiliriz.

İşte her şey bu açıklamalardan sonra başladı !!

İmamoğlu’nun bu açıklamasının hemen ardından; “Buradan Metro Geçebilirdi Cumhurbaşkanı Onaylamadı” yazısını taşıyan görselin İstanbul’un caddelerindeki bilbordlara asıldığına dair haber ve resimlere şahit olduk.

Bu fotoğraflar sosyal medyada ve internet haber sitelerinde hızla yayıldı ve İBB Sözcüsü Murat Ongun, kamuoyunda gündem olan; o resim hakkında Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’a konuştu.

Ongun, kamuoyunda tartışmalara sebep olan ve üzerinde; “Buradan metro geçebilirdi cumhurbaşkanı onaylamadı’ yazan afiş hayal mahsulüdür. Birilerinin yaptığı bir fotoşop. İstanbul’un hiçbir yerinde böyle bir afiş yoktur” ifadelerini kullandı.

Peki öyleyse bunu kim yaptı?

En basit yöntemle gidersek, kimin işine yaradığına bakarak çözebiliriz en basit

Kanaatime göre bu afişin yayınlanması ve etkisine/etkileşimide baktığımızda metaverse stratejisinin bir ürünü olabilir.

İBB biz yapmamış olabilir. Ancak getirisine baktığımızda İBB’nin çok işine yaradığı apaçık ortada. Bunun kollektif bir aklın enformasyon çalışması olduğu da ortada.

Bu kollektif enformasyon çalışmasında, metaverse stratejisinden yeni nesil bir tanıtım modeli çıkarılmış gibi görünüyor.

Bunu daha basitleştirerek biraz daha açalım!

Metaverse Sanal Evren demektir. Bu sanal evren birden bire öyle hızla gelişti ki, sanal arsa satışları bile başladı. Hatta TV haber programlarına “ikamet ettiğiniz size ait arsanız bir başkasına satılmış olabilir” manşetiyle bilinçli haberler yapılma suretiyle insanlara “sanal arsanızı kaçırmayın kendi yerinizi alın” tavsiyesi yapmaya bile kalktılar. Buna inanıp satın alanlar bile çıktı. Hatta İstanbul Kadıköy merkezinde sanal arsalar metaverse üzerinden kapış kapış satılarak şimdiden tükendi.

Şimdi dönelim yazımıza konu olan “Buradan metro geçebilirdi cumhurbaşkanı onaylamadı” resmine;

Gerçekte İstanbul’da olduğu şüpheli bir cadde, bilbord ve afiş görüyoruz.
Bunu yaparken bazı riskleri toplumsal gerginliğide ortadan kaldırılmış.
Mesela bu afiş gerçekte var olsaydı karakolluk ve sonrasında da idari soruşturmalar fırtınasına maruz kalınacaktı. Siyasi polemikler ve İstanbul halkının stres altında kalması var bir de tabiki…

İşte bunların hiçbirine meydan verilmeden sanal evren metaverse stratejisiyle bu afiş gerçekmiş ve İstanbul’un bir bölgesinde asıldı algısı oluşturdu ve enformasyonda amaçlanan hedef tam 12 den vuruldu. Hatta 12’nin bile ortasından vuruldu.
Sonrasında bu resim birkaç saat içinde çığ gibi yayıldı. Böylelikle “engelleniyoruz” duyurusu performansında başarı hasıl oldu!

İBB klasik reklamlar üzerinden para harcasa böyle reklam yapamazdı.

İşte kimin yaradığına baktığımızda bunu İBB ve CHP kolektif, yenilikçi ve akılcı stratejik kurgular yapma becerisine sahip profesyonel bilişim takımı organize etti.

Böylelikle metavarse stratejisiyle siyaset alanında bir ilke imza attılar.

İBB ve CHP’nin metaverse temelli yeni nesil sosyal medya stratejisini siyasete entegre etme çalışmaları etkilerine bakıldığında şimdilik başarılı gibi görünüyor.

Sanırım bir sonraki gösterim performansı bunun bir seviye üstü olacaktır.

Nasıl gerçekleşeceğini merakla bekliyoruz.

Sonuç olarak;
Akılcı ve geliştirilebilir sosyal medya stratejisi olmayanlar; Sosyal Medya kurgucularının sürdürülebilir yeni nesil stratejilerine mahkum olurlar…

Vesselam
Sadi ÖZGÜL

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir