Anadolu Fatihi Sultan Alparslan

Malazgirt 951 yaşında…

Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açtığımız büyük zaferdir…

1040 Dandanakan zaferi ile kurulan Büyük Selçuklu Devleti’nin Anadolu üzerine akınları 1015 Çağrı Bey’in seferi ile başlamış akabinde Yabgulu Türkmenleri’nin bölgede faaliyetleri devam etmiştir. Tuğrul Bey 1054 yılında bizzat ordusunun başında sefere çıkmış Barviri ve Erciş’i fethetmiştir. Anadolu’da Yakuti, Samuk bey, Emir Kapar gibi emirlerini görevlendirmiş Anadolu akınlarına 1064’te Alparslan’ın gelişine kadar da kesintisiz devam etmişlerdir. Afşin Bey, Gümüştegin, Ahmet bey gibi ünlü selçuklu emirleri doğu ve güneydoğuda fetihler yapmaktaydı.

Türklerin faaliyetlerinden rahatsız olan Bizans imparatoru Romanos Diogenes 3 kez sefer düzenlemiş 2 sefere ordusunun başında çıkmıştır. İstediği etkiyi yaratamayan Bizans imparatoru ülkesinde eleştirilere maruz kalınca sorunu kökünden çözmek ister ve büyük bir orduyla.

Bazı kaynaklarda 600 bin kişi olduğu söylenen (fakat abartı bir sayıdır) bu ordu ortalama 200 bin civarı olduğu düşünülür, çeşitli milletlerden oluşan Bizans ordusu 13 Mart 1071’de Ayasofya’dan harekete geçmiştir. Alparslan bu tarihte Mısır seferindedir.

Diogenes’ten gelen haberler doğrultusunda Sultan seferi yarıda kesmiş Anadolu’ya doğru yola koyulur. Bu sırada Bizans Malazgirt’i kuşatmış şehirdeki müslümanları da kılıçtan geçirmişti.

Buna çok sinirlenen Alparslan Silvan’dan Erzen-Bitlis boğazını geçip Selçuklu’nun Anadolu üssü olan Ahlat’a ulaşır. Elçiler yoluyla görüşmeler sürse de Diogenes kibire kapılmış ve barışı Selçuklu başkentinde yapacağını söylemiştir. Kaynaklara göre, Bizans İmparatoru Romanos Diogenes’in, Malazgirt’ten önce Sultan Alp Arslan’ın gönderdiği elçi İbn Muhallebân’a; “Savaştan sonra biz İsfahan’da, atlarımız Hemedan’da kışlayacak” demesi üzerine Selçuklu elçisi İbn Muhallebân “Atlarınız Hemedan’da kışlar da, sizi bilemem” demiştir.

Bizanslılar, Malazgirt öncesi Selçuklularla girdikleri tüm muharebeleri kaybeder Bizansın büyük haçı da bu arada ele geçer. Bizanstan sayıca az olsa da deneyimli komutanları ve Türk Cihan hakimiyeti mefkuresiyle donanmış Selçuklu askerlerinin savaşçı ruhu sarsılmazdı.

Alparslan, Mısır’dan süratle dönmüş 50 bin kadar ve büyük çoğunluğu süvarilerden oluşan ordusuyla 25 Ağustos 1071’de Rahve ovasına karargahını kurmuş savaşa hazır durumdadır. O gece ordugahta yaşanan heyecanı yalnızca hayal edebiliriz.

26 Ağustos 1071 Cuma günü ise askerlerine etkili bir konuşma yapmış, ordunun merkezinde en önde savaşa girmiştir. Tarihi savaş bizzat Alparslanın yönettiği Turan taktiği kullanılarak Bizans ordusunu çembere almıştır, Bizans ordusundaki Uz ve Peçenekler de soydaşlarının tarafına geçmiş Bizans ordusu dağılmaya başlamıştır. Öğle vaktinden akşam saatlerine kadar da Bizans ordusu bir daha Selçukluların karşısına çıkamayacak şekilde dağılmıştır. Diogenes esir alınmış, Anadolu’nun kapıları ardına kadar Türklere açılmıştır.

Çok değil 10 yıl içinde de 1081 İzmir’e kadar gelmişlerdir, Anadolu kademe kademe sel gibi akan Türk göçleriyle, Türk yurdu olmuştur. 30 Ağustos 1922’de ise tüm cihana buradan çıkmayacağımızı ilan ettik.

Gelecek 1000 yıl da bu topraklardayız ilelebet…
Ruhları şad olsun…
***

Yorumcalar’dan…

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir