İsrail Tek Millet Değildir

İsrail’i bir arada tutan şey, din değildir!!

İsrail’i tek bir millet gibi görseniz de içerisinde birbirinden farklı ana 7 yahudi grup ile ufak 108 ayrı etnik ve kültür grubu mevcuttur.

Bunları tanıyalım;
Aralarında tamamen Avrupalı ideolog ve kurucu halk olan Aşkenazlar’larla birlikte savaşla alakasız Yahudi milletler de bulunur.

Aşkenazlar…
Eğitim oranları geriye doğru 5. nesilde bile (100 yıl) yüksektir. Siyonizm’in ilk kurulduğu ve ona ilk sahip çıkan gruptur. Türk, Alman, Macar, Rus ve Yahudi melezi bir topluluktur. Sarışın ve açık tenliler genelde bunlardır. Bunların dedelerinin genelde hiçbiri boş tipler değildir. Ya bir dedesi ülkenin kurucu kadrosundandır ya da bir örgütün lideri, gençlik yapılanmacısı, ilk sinema tv kurucusu, ilk basın, hastane, kurucusu, üniversite hocaları vb. şeklindedir. En asil zümredir ve saygı görürler. 7,2 milyonluk İsrail Yahudilerinin 2/5 kadarı 2,8 milyonu Aşkenaz Yahudileridir. Bunlar arasında bir sınıflandırma yapmak gerekirse Rus ve Ukrayna Yahudileri (1,2 ila 1,5 milyon) en savaşçılarıdır. Alman ve Doğu Avrupa Yahudileri ise sistemi ve kurumları oluşturan kimselerdir. Çoğunluk olarak şu bölgelerde yaşarlar.

Aşkenazların Rusya grubunun güney kanadı ağırlıklı olarak Hazar Yahudileri veya onlarla karışmış olanlardır ancak çok uzun süre önce asimile olmuş ve çoğunlukla Alman gramerli-Yiddish dilini benimsemişlerdir. Rusya içerisindeki devrimciler de sıklıkla bunlardan çıkmıştır. Aşkenaz olup Siyonizm’e pek karışmamış olanlar ise aslında toplu yıkıma uğramış bir gruptur. Bunlar da eskiden Avusturya Macaristan’a bağlı olan günümüz Romanya’sındaki Satu Mare ve çevresinden gelenlerdir. Çoğu ABD’de yaşar. %80’i soykırıma uğramış masum ve barışçıl bir gruptur.

Özellikle Polonya ve Rusya güneyindeki Yahudilerde Türk genleri fazlaca saptanmıştır. Turek şehrindeki Yahudiler de böyleydi. Topluca katledildiler. Houston Üniversitesinden Dr. Elhaik yaptığı coğrafi etno-genetik araştırmalarda bu toplumun Türk kökenli olduğunu ortaya koymuştu. Yahudilerin ağırlıkla “Yahudi burnu” denilen belirgin kısmı bunlarda daha az belirgin olup, ten renginde az germen ve slav etkisi ve kafatası-iskelet-boy oranlarında da turani belirtiler saptanmış ama bunlar ölçüt değil. Esas ölçütler Y-DNA ve Haplogrup analizlerinden alınmış.

Mizrahiler;
Geldik ikinci ve aslında en kalabalık etnik gruba. 3,2 milyon ile Mizrahiler. Esasen doğum artışı sebebiyle İsrail’de Aşkenazların önüne geçmiştir. Arap ülkelerinden gelen Doğu Yahudileridir. Kültürleri Arap gibidir ve dilleri de onlardan çok etkilenmiştir. Zanaatkar gruptur. İsrail’de denizden uzak, deniz kıyısında ise zanaatkarlıkla meşgul, üretimle iç içe bir gruptur. Bakır, ve kap kacak, gümüş işçiliği, halı, kumaş işleri bunlarındı. Mizrahiler,Magrıbi ve Maşrıki olarak ikiye ayrılır. Azerbaycan’daki Tat Yahudileri (dağlı yahudiler) bu gruptandır. Çoğunluk olarak şu bölgelerde yaşarlar.

Bunlar arasında en kalabalık ve türdeş grup, Yemen Yahudileridir. 90’lar başında vefat eden Ofra Haza (yerushalayim shal zahav şarkısının dinleyin) bir Yemeni Yahudi idi. Bunlar geldiklerinde kılıç bile tutmasını bilmezken orduda en kalabalık er ve erbaş grubu oluşturdu. Sihirli (uçan) Halı operasyonu ile 1950’de getirilmişlerdir İsrail’e. Tevrat’ta geçen “Mısırlılara ne yaptığımı, sizi nasıl kartal kanatları üzerinde taşıdığımı ve yanıma getirdiğimi gördünüz.” kehaneti gerçekleşsin diye hepsini yolcu uçağı ve kargo uçaklarıyla getirmişlerdir.

3,2 milyonluk Mizrahilerin 500 bini bunlardır. İsrail toplumuyla iyi entegre olmuş ve beyaz Aşkenazlarla evliliklerde Seferadlardan sonra ikinci gelen gruptur. Yemeklerinin et ve hububat ağırlıklıdır. Dolma ve fırınlanmış sebzeler, falafel, fasulye, nohut, mercimek, bulgur, Humus ağırlıktadır.

İsrail’i sırtında taşıyan bir grup denebilir zira memuriyetlerde öğretmen, orta derece subay, mühendis, kalifiye personel olarak çok iyi durumdadırlar. İşsizlik oranları az ve çalışkandırlar. Mizrahilerin bulunduğu bölgelerde aşiretçilik az da olsa vardır. Akraba evliliği çoktur.

Geldiklerinde sırtlarındaki giysi dışında hiçbir şey olmayanlar zor yaşamıştır ancak İsrail’de doğanlar Aşkenazlar ile evlilikler yaparak günümüz modern İsrail toplumunun belkemiğini oluşturmuş ve kaynaşmayı sağlamıştır. Şu anda Aşkenazlardan eksik kalır yanları pek yoktur.

Seferadlar;
Geldik Seferadlara. En kafa gruptur bunlar. Vur patlasın, çal oynasın tiplerdir. Müzik duyarlarsa oynar, Özellikle Türkiye’den gelenleri Türkçe duyarlarsa hemen muhabbete girerler. Ehli keyf adamlardır. Ordudan kaçmak için rüşvet vermeleriyle ünlüdürler. Peki kimdir bunlar?

İsrail’de toplamda 1,4 milyon kadardırlar. Aşkenazlar ve Mizrahiler arası bir kültüre sahiptirler. İspanya, Portekiz ve Fas yahudilerinin bir kısmı bu gruptandır. O kadar fazla karışmışlardır ki nüfusun %55’inde Seferad kanı bulunur. Çoğunluğu dürüst ve ehli keyif, sefihtir.

İsrail’de en çok Hayfa (İzmirliler) Tel Aviv’de Bat Yam mahallesinde İstanbullular, Aşdod, Aşkelon, Beer Şeva, Sderot, Dimona (nükleer merkez), Arad, Kiryat Şimona, Karmel, Maalot, Hatzor haGlilit ile az da Netanya and Hadera’da yaşarlar. Bu CIA raporunu okuyun çok enteresandır.

Özellikle Bat Yam’da 2004’te ortam şöyleydi. Evlerden Zeki Müren sesi, İbrahim Tatlıses duyuyorsunuz. Dükkanlarda bize benzeyen Marlboro cepli gömlekli amcalar vs. var. Çoğunun savaşla pek alakası yok. Gençlik lüks parfüm, lüks araç meraklısı, yaşlılar ise senede bir buradalardır.

Bunların öyle Kibbutz ve Moşav gibi çiftliklerde de çalışanları ve yaşayanları azdır. İstirahati seviyorlar ve genellikle masa başı işlerde iyiler. Bankacı, muhasebeci, tüccar, esnaf türü adamlar.100 bini aşan kentlerde daha fazla yaşadıkları görülmüş. Büyük kentleri seviyorlar.

İspanya, Sefaradlara vatandaşlık veren bir karar aldı çünkü kökenleri İspanya’dan. Ancak İspanya aynı kararı Endülüs Arapları için almadı. Bunların Rav efendilerini başlarındaki sarıksı aksesuardan anlıyorsunuz. Geneli buğday tenlidir. Konuştukları Yahudi İspanyolcası ölmekte.

Daha az tutucu, daha fazla modernizme yatkın ama entelektüel hayata katılımları daha az, ekonomiye katkıları ise daha fazladır. Türkiye’den gelenler Atatürk’ü özel bir seviyor. “O da bizden” diye övünüyorlar ancak aksini ispat edince de hiç çirkefleşmeden “tamam” diyorlar. Küçük topluluklarda herhangi bir ünlüyü ve kahramanı kendilerine mal etmek yaygındır. Arnavutların “Mustafa Kemal Arnavuttur” demesi, Kürtlerin “Selahaddin Eyyubi kürttür” demesi gibi bunların da sahiplenmesinin ana nüansı bu.

Koşinim Sefaradları;
Koşinim Sefaradlarına geliyoruz. Bunlar İspanya’dan kaçarken biraz fazla doğuya doğru gidip günümüz Hindistan’ında en güzel ve ticarete yatkın yer olan Malabar bölgesine yerleşmiş olan gruptur. Hintlilerle karışmaktan dolayı tipleri biraz kavruktur. Tamamı İsrail’e gelmiştir. 16.yy’da Hindistan’ın bu bölgesine demirleyen Portekizli sömürgeciler bunların varlığını resmedip not almış. Arapların baharat ticareti rotasıyla buraya gelip Müslüman Racalar tarafından himaye edilen bu gruptan şu anda Hindistan’da sadece 12 kişi kalmıştır.

Yaşadıkları yerlerde günümüzde hala ağır baharat tüketimiyle Hint yarımadasından aldıkları kültürü saklayan bir grup olmaları yanında sıradan bir Hintliye göre açık tenli, ortalama İsrailliye göre esmerdirler. 10 bin kadardırlar. İsrail ve Hindistan arasında köprü bir toplumdur.

Bene İsraeller;
Bunlar ise Koşinim Sefaradları gibi 1500’lerde değil, 1000 ve 1400 arasında Hindistan’a muhtemelen Ortadoğu’dan gelmiş Yahudi toplumdur. Fazlaca Hintlilerle karışmışlar. Sayıları 60 bindir ve %90’ı Hindistan’dadır. İngilizler Hindistan’a gelene dek durumları çok kötüydü. Ticaret ya Hindu kastların ya da Müslümanların elindeydi. Bunlar ise ayrımcılık görüyordu. İngilizler Hindistan’a gelince İngiliz ordusuna yazıldılar ve önemli görevlere geldiler. Bunlara en büyük ayrımcılığı İngilizlere en sadık Yahudi grup olan Bağdadi Yahudileri yapmıştır. Bene İsrael toplumu daha kırsal, daha fakir olduğu için sevilmedi tabi ama geleneksel uğraşları olan yağ üretimi işinde ustalaşmış olmaları sebebiyle İngilizlerin bunları yağ bitkileri üretilen yerlere yerleştirmesi bunların yaşamını değiştirdi. İsrail’de ise çoğu kırsalda yaşar.

Bağdadiler;
Bağdadiler Basra körfezi ve Hindistan’daki Türk-Moğol devleti arasında ticaret yapardı. İngilizlerle tanışınca onların hizmetine girip Hindistan ve Hint denizi limanlarına yerleşip güçlendiler. Bene İsrael toplumunu ise “yarı Yahudi” olarak görüp ciddi ayrımcılık yaptılar.

Aslında “pazarımızı bozdunuz” mevzusu gibiydi bu biraz. İngilizler bu ayrımcılığı Bene İsrael Yahudilerini Yemen’i Osmanlı’dan aldıktan sonra bunların bazısına Yemen’de liman ticareti görevi vererek bastırdı ama bu kez de Yemen mizrahileri ile araları açıldı. Durum böyle garip.

Falaşalar;
Geldik Beta İsrael’lere. Yani Falaşalara. Bunlar Etiyopya Yahudileridir. Tevrat’taki “yürüyerek gelecekler” kehaneti gerçekleşsin diye bunları yürüyerek getirmişlerdir İsrail’e. Ten renkleri sebebiyle en ağır işler veya en ayak işlerini bunlar yaparlar. Ayrımcılık var mı? var!

Çoğu rütbesiz askerdir. 2000 yılında işsizleri %40 iken şimdilerde %20’dir. 1997 gibi ayrımcılığa uğradıkları için polisle çatışmış ve onlarca insanları ölmüştü. Kanun önünde ayrımcılık yoktur ama günlük hayatta var işte. Şehir varoşlarında toplu yaşarlar. 150 bindir sayıları. Bunlar evlenmeyi sevmezler. Bir plazada temizlikçilik yapan varsa ya Filistinlidir ya da Falaşadır. Üçüncü bir ihtimal genelde yoktur. Sıklıkla protestolar yaparlar ve hak talep ederler çünkü ortalama bir İsrailliye göre 2/3 kadar kazanırlar. Eğitim düzeyleri de düşüktür.

İsrail hükumeti bunlara sert pozitif ayrımcılık yaparak seslerini azaltmaya çalışıyor ama mutlak ya bir polis kurşunu ya da bir başka sıkıntı çıkıyor. Ten rengi, isteyin ya da istemeyin insanlar arasında önemsenen bir şey. Ne kadar din kardeşliği vurgusu olsa da İsrail’de daha esmer olan daha altta.

Şunlardan şikayetçiler
-Daha sık göreve çağrılma
-Varoşta yaşamak zorunda olmak
-Savaş bölgelerine piyade yapılmaları
-Gelenlerin çöl bölgelerine gönderilmeleri
-Yerleşimci olmaya teşvik edilmeleri (vergi yok)
-Kamuda düşük pozisyonların verilmesi
-Özel sektörde ayrımcılık…

İsrail bunların bir kısmını sembolik olarak yalın ayak yürüttü ama Menahem Begin’in operasyonlarıyla çoğunu uçaklarla taşıdı yine… Son senelerde Netanyahu bunlardan bir bakanı başa getirerek biraz gönlünü aldı bu toplumun. Hala entegrasyon sorunu yaşıyorlar ve tepki hep var.

Notları genelde düşük olduğu (Çünkü İbranice öğrenmekte zorlanıyorlar. Çoğu da Tigre dili konuşurlar) eğitimde gerideler. Bunların temizlik kültürleri ve alışkanlıkları İsraillilerce pek tutulmuyor. Çoğunun teninin kokmasından şikayet ediliyor. İsrail’de pek sevilmiyorlar.

Kayfeng yahudileri;
Bunlar da Çin’e 600-900 yıllarında gelmiş. Kayfeng şehrindelerdi. Dillerini tamamen kaybetmiş ve Çinlileşmiş olmalarına rağmen biraz da Çin’den kaçmak için Yahudi’yiz diyorlar. Çoğu duaları zorlukla okuyor. İsrail’e 30 kişi kabul edildi. Çin’de ise bin kişiler.

Karaimler ve Kırımçaklar;
Karaimler İsrail’de Ramla’da yaşar ve 40 bin kadardırlar. Kırımçaklar ise 500-600 kişidir. Karaimler %100 Türk kanı taşırken Kırımçaklar Kırım’da yaşayan ve Türkleşmiş Yahudilerdir. Karaim Tatarcası büyük ölçüde yok olmakta. Dinleri ise okumaya dayalıdır.

İbranice Karai (Arapçada Kerae) okumak fiilidir. Karaim ise okuyanlar, okuyucular gibi bir manaya gelir. Bunlar doğu Avrupa’da Litvanya’dan Polonya’ya dek çok yayılmışlarken Kırımçaklar Kırım’da yaşardı. Nazi işbirlikçisi Ermeni SS’ler tarafından 7 bini katledildi. Yok oldular.

Barzaniler;
Kürt Yahudileri Barzaniler (Barzan bölgesinden oldukları için bu adı alırlar) Genellikle Kürtlerle iyi ilişkilerde olmuşlar. Kürtlerden iyilik görmüşler ve sinagogları hala Irak’ta durur. Mizrahiler içinde 225-230 bin kişidirler. Kuzey İsrail’de daha çok yaşarlar, çiftçidirler.

Özbek Yahudiler;
Buna ilaveten Özbek Yahudileri (Buharalılar) İran’ın Yarı Müslüman grupları Meşhediler, Türkiye’deki Sabetaycılar gibi gruplardan da İsrail’e gidenler olsa da bir komünal yapı oluşturmadıkları için yazıya değer bulmadık. İsrail hala bütünleşmesini tamamlayamamış bir ülkedir. Ülkenin birçok yerinde farklı gelenekler mevcut. Komuniteler arası evlilikler en çok ilk üçlü grup arasında yaygın. Paranın, kapitalin çoğu hala Aşkenazlarda. En büyük bankerler hala onların. Tam bir kast sistemi var diyemeyiz ama halk, sosyoekonomik ve sosyo kültürel farklılıklarına göre devlet ve ticari, kültürel hayat içerisinde zonlaşmış durumda. İlk üçlü hariç diğerleri ise ayrı bir dünya…

İsrail’i bir arada tutan şey, din değildir!!

İsrail’i bir arada tutan şey ise emperyal güçlerin İsrail gibi bir jandarmaya ihtiyaç duyacakları süre kadardır. Petrol ve gaz bittiğinde İsrail’in de ömrü bitecektir. O güne dek kuvvet zoruyla enerji coğrafyasının kalbinde jandarmalık yapmaya, ABD’nin üssü, Avrupa’nın kendisinden “kustuğu” (antisemit Avrupalı ideologların kelimesidir) ve Hitler gibi bir proje ile dışarı çıkardığı (tüm suçu Hitler’e atıp günah çıkardılar) istenmeyen ama çok seviliyormuş gibi davranılan bir millet olacaklar.

Kimse kimseyi kara kaşı kara gözü için sevmiyor.
İsraillilerin (Yahudilerin) İsrail’de olması Avrupa için de ABD için de iyi olanı…
Kazan kazan mevzusudur bu biraz da.

Dr. Yüksel HOŞ

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir