Barış Yarkadaş ve onun gibi düşünenleri cesaretlendiren Muhafazakar Demokratlardır.
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, CHP’yi halkın dini ve manevi değerleriyle barışık bir çizgiye çekmek için çırpınırken, CHP’nin eski milletvekili Barış Yarkadaş’ın başörtülü hakimlerin olmaması gerektiği yönünde “başörtüsü düşmanlığı” segileyerek neden çizgiyi tam tersi yöne çekiyor !?
AKP de dahil her partide genel merkezlerinin politikalarını zayıflatmaya yönelik muhaliflerin varlığı bir gerçektir. Daima parti içi çıkar gurupları arası rekabet ve gerilim söz konusudur!
Buna AKP içinden Mehmet Metiner’in; “Reis’i kripto AKP’lilere asla yedirmeyiz, Erdoğansız bir AK Parti’nin hiçbirimizin gözünde zerrece değeri yok!” açıklamasını örnek gösterebiliriz.
Barış Yarkadaş’ın bu çıkışına; “Hamdolsun AKP geldi artık kamuda başörtü serbest oldu. Barış Yarkadaş ve onun gibilerin bunu değiştirmeye gücü yetmez” diye itiraz ediyorsanız yanılıyorsunuz.
Kamuda başörtüsü problemi gerçekte hala devam ediyor.
Kamuda başörtüsü serbestisinin yasal dayanağı olmadığı gibi, AKP ve Erdoğan’ın da bu problemi kalıcı çözmek gibi önceliği olmadığı için, Barış Yarkadaş ve onun gibi düşünenleri cesaretlendiren AKP’dir. Erdoğan’ın ta kendisidir.
Kamu’da başörtüsü kanunla değil, AKP iktidarında yayınlanan Başbakanlık genelgesiyle serbest bırakıldı. Yani mevcut yasal ve anayasayal hükümlerle hiçbir hukuki temele dayanmıyor.
Bu durumda yayınlanmış ve halen yürürlükte olan Başbakanlık genelgesi, Cumhurbaşkanının “genelgeyi iptal ettim” dediği bir kararı ile her an kaldırılabilir.
AKP iktidardan düşünce, o çözüldüğünü sandığınız kamuda türban meselesi yine kör düğüm olacak mı?
Şimdiden tahmin de bulunmak zor ama, eski CHP nin mirası baskıcılıktan kurtulmanın ve halkın sandıkta tokadını yememek için belki müsamaha ve hoşgörü içinde olabilir diye umut ediyoruz. İnşallah yanılmayız.
Eğer umduğumuz olmazsa tekrar başörtüsü sorunu hortlarsa bunun da sorumlusu Anayasaya ve kanunlara dayanmayan yok hükmünde karar ve işlemler meydana getirerek halkı başörtüsü konusunda 2007 den beri muallakta bırakıp vatandaşı ayakta uyutan AKParti hükümetleri olacaktır.
Halk ise, bu gerçeği anladıklarında çok geç olacaktır. Sonrasın da arkalarından beddua etseniz de, sövseniz de hiçbir faydası olmayacaktır.
Başörtüsü konusunda kadın dernekleri ve STK’lar birlik oluşturup görev başındaki hükümet ve bir sonraki seçimde iktidar olması kuvvetli muhalefet partileri ile şimdiden müzakereler edip, kamuda başörtüsünü güvenceye alınması için yasa çıkarılması yönünde baskı oluşturacak çalışmalar yapmalıdırlar.
Yoksa bu iş sadece muhafazakarlarla, milliyetçilere, muhafazakar demokratla ve milli görüşçülerle çözülemez.
Bu sorun, halkın dini ve manevi değerleriyle barışık bir çizgiye doğru giden sosyal demokratlarında destek vermesiyle yapılacak bir kanunun tasarısının yasalaşmasıyla çözülür.
Vesselâm[s.ö]
…
Sadi ÖZGÜL
